Almanya, tarihte yaşanan mezhep kavgalarında, Avrupa ülkeleri içinde en çok zararı gören ülkelerden biridir. Hristiyanlığın iki büyük mezhebi olan katoliklik ve protestanlık arasındaki kavgalar, sadece bu iki mezhep mensuplarına zarar vermemiş, Avrupa’da yaşayan diğer dini cemaatlere de büyük zararlar vermiştir. Bu yaşananların üzerine Almanya, mezhepler arası kavgaları bitirmek amacıyla çeşitli çalışmalar başlatmış ve toplumsal barışı sağlamıştır.Din açısından Toplumsal Barışı sağlayan Almanya, bunu anayasa metinlerine aktarmış ve uygulamada da Protestanlar ve Katolikler arasında birlikte yaşama kültürünü oluşturacak adımlar atılmıştır. Bir yandan mezhepler arası kavga yatıştırılırken, diğer taraftan devletle dini cemaatler arasındaki ilişklerde dengeli bir şekilde düzenlenmeye çalışılmıştır.60’lı yıllardan sonra Almanya’ya iş göçü sebebiyle gelen müslümanlar, 20. yüzyıl sonundan itibaren, Alman toplumu içerisinde kalıcı bir unsur olmuşlardır. Alman toplumunun artık bir parçası olan müslümanlar, mevcut anayasal yapı içerisinde, başta Almanca İslam Din dersleri olmak üzere, din özgürlüğü alanındaki pek çok konuda, bir anayasal temel hak mücadelesine başlamışlardır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 78 |