Siyasetin kişiselleşmesi üzerine ilk araştırmalar, 20. yüzyılın ortalarına doğru, özellikle kitle iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, siyaset bilimciler tarafından yürütülmeye başlanmıştır. Daha geniş anlamda ise 20. yüzyılın sonlarına doğru, siyasetin kişiselleşmesi teorik bir çerçeveye oturtulmuş ve hem Batı demokrasilerindeki lider merkezli siyasetin yükselişi hem de bu eğilimin demokratik süreçler üzerindeki etkileri sistematik olarak incelenmeye alınmış; “aday merkezli siyaset” tarzı siyasetin kişiselleşmesi kavramıyla tanımlanmıştır. Günümüzde ise siyasetin kişiselleşmesi demokratik kurumlar bağlamında, liderlerin bireysel niteliklerinin ve popüler algılarının karar alma süreçlerini yönlendirdiği bir süreç olarak tanımlanmakta
ve demokratik sistemlerde kolektif temsilin zayıflaması, denetim ve denge mekanizmalarının işlevsizleşmesi, parti disiplininin veya ideolojisinin geri planda kalması üzerinden eleştirel bir perspektifte değerlendirilmektedir. Bu bağlamda araştırmanın konusu siyasetin kişiselleşmesi ve demokratik kurumlar ile arasındaki ilişkinin teorik olarak tanımlanması; amacı ise demokratik kurumlar için bir tehdit olup olmadığının ampirik ve pratik araştırmalar üzerinden tartışılması olarak belirlenmektedir.
The first studies on the personalization of politics began around the mid-20th century, particularly with the widespread use of mass communication tools, and were conducted by political scientists. Today, the personalization of politics is described as a process in which the individual qualities and popular perceptions of leaders influence decision-making processes within the context of democratic institutions. This phenomenon is critically assessed for its potential to weaken collective representation, render checks and balances ineffective, and push party discipline or ideology into the background within democratic systems. In this context, the subject of this research is the personalization of politics and its relationship with democratic institutions, defined from a theoretical perspective. The aim is to explore, through empirical and practical studies, whether the personalization of politics constitutes a threat to democratic institutions.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Comparative Political Institutions, Political Movement |
Journal Section | Araştırma |
Authors | |
Early Pub Date | October 2, 2025 |
Publication Date | September 25, 2025 |
Submission Date | December 11, 2024 |
Acceptance Date | May 3, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Issue: 119 |