Çalışmamızda kullanacağımız ana kaynağımız, vakfın 1565 tarihli vakfiyesi olacaktır. Vakfiye, ilgili vakfa ait temel bilgileri ihtiva eden, vakfın bir nevi nizamnâmesi, yönetmeliğidir. Arapça olan vakfiye, Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi’nde bulunan 581 numaralı vakfiye defterinin 170. sayfa ve 185. sırasında kayıtlıdır. Yaptığı vakıflarla Osmanlı toplumuna hizmet götüren Osmanlı devlet adamlarından birisi de, Yavuz Selim ve Kanuni Süleyman dönemlerinde Van, Erzurum ve Diyarbakır beylerbeyliği yapmış İskender Paşa’dır. Kendisi tarihçiler tarafından Çerkez lakabıyla anıldığı gibi, çağdaşı diğer İskender paşalardan ayırmak için Gazi veya Sarı lakaplarıyla da anılır. Kırım menşe’li olan İskender Paşa genç yaşlarda, Rus saldırıları sebebiyle Osmanlı ülkesine göç etmek zorunda kalmıştır. Bosnalı Hüsrev Paşa’nın hizmetine giren İskender, önce kapıcıbaşı ardından da çavuşbaşı olmuştur. Daha sonra sancakbeyliğine yükselen İskender Paşa, 1546 yılında ise Arap ve Acem defterdarlığına yükseltilmiştir. 1548 yılında Van, 1551 yılında Erzurum, 1553 yılında ise Diyarbakır beylerbeyi olmuştur. İskender Paşa, 1566 yılında Bağdad, 1568 yılında da Mısır valiliğine tayin edilmiştir. 1571 yılında İstanbul’a dönen Paşa, çok kısa bir zaman sonra vefat eder. İskender Paşa beylerbeyi olarak kaldığı bölgelerde imar faaliyetlerinde de bulunmuş, buralarda cami, medrese, mektep, han ve hamam inşa ettirmiştir. Van’da içinde bir mescid bulunan medrese, Bitlis’in Rahva geçidinde bir han yaptırmış, kaleyi de tamir ettirmiştir. Erzurum beylerbeyliği sırasında, Ardanuç’ta Akkoyunlular zamanından kalma harap durumdaki camiyi yeniden inşa ettirerek ibadete açmıştır. Bağdad valiliği sırasında burada da bir cami yaptırmıştır. Diyarbakır’da ise cami, hamam, medrese ve beş adet un değirmeni inşa ettirmiştir. Bu hayratların azami şekilde devam etmesi için de zengin akarlar tahsis etmiştir. Bu akarların en büyük kısmı dükkanlardan oluşmakta idi. Ayrıca vakfın akarları arasında muhtelif şekillerde değirmenler, hücreler, mahzenler, menziller, bahçeler ve arsalar bulunmaktadır. Diyarbakır Camii için 70 parça, Van mescid ve medresesi için 52 parça, Ardanuç Camii için ise 12 parça akar tahsis edilmiştir. Bu müesseselerde çok sayıda görevli bulunmakta idi. Van Medrese ve mescidinde, ücretleri günlük olarak vakıftan verilen ve değişik görevleri üstlenmiş olan 23 görevli çalışıyordu. Bu görevlilere ödenen ücret ise günlük 100 dirhemdir. Diyarbakır’da bulunan camide ise 60 görevli bulunmakta idi. Bunların günlük toplam ücreti ise 122 dirhemdi.
İskender Paşa vakıf medrese cami Van Diyarbakır Erzurum Ardanuç
The main source to be used in our study is the waqfiyya of the foundation. Waqfiyya is a kind of regulations that contain basic information about the foundations. This waqfiyya, written in Arabic, is now recorded on page 170, line 185 of the 581st waqfiyya book in the Archives of the Directorate General of the Foundations. One of the Ottoman statesmen, who served Ottoman society through his foundations for public interest, is İskender Pasha who was the master of governors in Van, Erzurum and Diyarbakır during the reigns of Yavuz Selim Selim I and Kanuni Süleyman Süleyman I . As well as being called Circassian by the historians, he is also referred to as Ghazi or Yellow to distinguish him among the other contemporary İskender Pashas. İskender Pasha, of Crimean origin, had to migrate to Ottoman land at a young age because of Russian attacks. İskender Pasha, who served for Hüsrev Pasha the Bosnian, was first appointed as kapicibasi master of doorkeepers and then became çavuşbaşı master of sergeants . He was then promoted as sancakbeyi master of towns before he was appointed as defterdar head of the financial department of the Arabia and Persia in 1546. He became the master of governors beylerbeyi of Van in 1548, of Erzurum in 1551 and of Diyarbakir in 1553. İskender Pasha was appointed as the governor of Baghdad in 1566 and of Egypt in 1568. İskender Pasha died soon after he returned to İstanbul in 1571. İskender Pasha carried out renovations and built mosques, medreses, schools, caravanserais and bathhouses in the regions he served as beylerbeyi. In Van, he got a medrese built with a mesjid in it, and got the castle renovated. During his years as beylerbeyi in Erzurum, opened an old mosque that dates back to Akkoyuns in Ardunuç to service by getting it rebuilt. During his governorship in Baghdad, he had a mosque built there too. In Diyarbakır, he had a mosque, a bathhouse, a medrese and five flour mills built. All of these were for public interest and İskender Paşa gave rich landed properties akar for these to work effectively and regularly. Most of the rich landed properties were stores, mills, underground storehouses, niches, stages gardens and building plats. For Diyarbakır Moque 70, for Van Mosque and Medrese 52 and for Ardanuç Mosque 12 landed properties had been left. A large numbers of trainers had been appointed to the foundations. In Van foundations 23 employees had worked and their salaries were 100 Dirhems per day paid by the institution. In Diyarbakır Mosque 60 employees got totally 122 Dirhems per day. In İskender Pasha Foundations, all the rules of the management of the landed properties, the responsibilities and rights of employees and the fee paid to them had been determined in detail.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | May 1, 2009 |
Published in Issue | Year 2009 Volume: 11 Issue: 21 |