“Dünya tarihinin biçimleyici iki büyük aktörü, din ve ekonomi olagelmiştir”1 sözü, ilginç bir şekilde Neoklasik iktisadın yani çağdaş iktisat öğretisinin kurucusu Alfred Marshall’a aittir. İlginçtir; çünkü çağdaş iktisadi teori ve söylemler teolojiyi/dini görmezden gelmiştir. Ana akım iktisatçılar, iktisadın başlı başına bir bilim olması yolunda ilahiyatı ve ahlakı, iktisat ilminden atılması gereken yük olarak görmüş; ilahiyat ve iktisat arasındaki bağlam ve ayrılık noktaları için tartışmalar ve çalışmalar gerçekleştirmiştir. Bu bağlamda Paul Oslington’un “Doğal Teoloji Olarak Politik Ekonomi” adlı eseri, ilahiyat ve iktisat arasındaki ilişkilerin tarih içerisinde nasıl şekillendiğini ele almaktadır. Yazar, bu eserde özel olarak 18. yüzyılda ve 19. yüzyılın başlarında Britanya’da doğal teolojinin bir disiplin olarak politik ekonomiyi nasıl şekillendirdiğini ve ayrıca politik ekonominin gelişim seyrini göstermiştir. Yazar, doğal teolojinin 19. yüzyıl içerisinde politik ekonomiye doğru genişlediğini, bu genişlemenin doğal teolojiyi yok ettiğini ve politik ekonominin teolojiden tamamen ayrıldığını dönemin düşünürleri üzerinden incelemiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Economics, Philosophy, Religious Studies |
Journal Section | Book Reviews |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 2 Issue: 2 |