This article
focuses on an unfinished commentary by Ibn al-Ṣalāḥ (d. 643/1245) entitled Ṣiyānat
Ṣaḥīḥ Muslim. The study will attempt to give detailed information about this
unfinished commentary with regards to its author, history and social context. The
Ṣiyāna is recognized as one of the most significant works produced on
Muslim b. al-Ḥajjāj’s (d. 261/875) al-Musnad al-ṣaḥīḥ in the history of
Islam. Providing information on such important issues as al-Ṣaḥīḥ’s
composition, content, and history of transmission, the Ṣiyāna explains
and elucidates on 157 ḥadīths from the beginning of the book. Despite its
importance, Ṣiyāna has not been studied in-depth within contemporary
academic literature. One may even notice, particularly in the Turkish ḥadīth
literature, uncertainty regarding its genre and where this book truly fits.
This article asserts that Ṣiyāna is indeed an incomplete commentary on al-Ṣaḥīḥ,
and identifies its characteristics as well as discussing its impact upon later
ḥadīth commentaries.
In addition to
providing valuable information on al-Ṣaḥīḥ, the Ṣiyāna is also
distinguished for its comparisons between several manuscripts of al-Ṣaḥīḥ,
and its critical treatment of early commentators’ views. Furthermore, a sizable
content is devoted to identifying the correct reading of the transmitters’
names and other Arabic terms. Having received a warm reception from the ḥadīth
scholars, the Ṣiyāna has been an authoritative text on al-Ṣaḥīḥ,
particularly for ḥadīth commentators, including scholars such as Muḥyī al-Dīn
al-Nawawī (d. 676/1277) and Muḥammad b. ʻAlī al-Wallawī. The commentators made
use of the Ṣiyāna in two distinctive ways. First, they relied heavily on
the Ṣiyāna in their introductions to commentaries, where they were
expected to provide information on their base-text ˗ i.e. al-Ṣaḥīḥ.
Among issues raised in these introductions are the transmission of al-Ṣaḥīḥ,
its composition and chapter headings, and the epistemological value of its
ḥadīths. Second, the commentators employed the Ṣiyāna in their
interpretation of individual ḥadīths. However, since Ṣiyāna covered only
157 ḥadīths from the beginning of al-Ṣaḥīḥ, such references to the book
are found only in the first few volumes of these commentaries.
In order to contextually
study the Ṣiyāna, the article focuses on Ibn al-Ṣalāḥ’s interest in the ḥadīth
collections. Due to his long journey to the Khurāsān region, Ibn al-Ṣalāḥ was
able to accumulate a considerable amount of knowledge on the ḥadīth
collections, including works such as al-Ṣaḥīḥayn and Sunan
al-Bayhaqī. During his journey, he studied Ṣaḥīḥ Muslim with two major
influential authorities, Abū al-Qāsim Manṣūr b. ʻAbd al-Munʻim al-Furāwī (d.
608/1212) and Abū al-Ḥasan Mu’ayyad b. Muḥammad al-Tūsī (d. 617/1220). It is
clear from the historical sources that subsequent to this journey he taught at
different madrasas including the prestigious Dār al-ḥadīth
al-Ashrafiyya. He probably wrote the Ṣiyāna during the last ten
years of his life while he taught al-Ṣaḥīḥ at al-Ashrafiyya.
Therefore, from the perspective of Muslim intellectual history the book can also
be considered a product of teaching practices and should be recorded down as
such. Moreover, it could be argued that this kind of sources may offer a new
perspective to the study of how knowledge was transmitted and taught.
The ultimate
objective of the article is to analyze the Ṣiyāna in terms of its
content and within the context of the history of hadīth. It is evident from the
historical sources that the Ṣiyāna would have been as popular as the
commentaries of al-Qāḍī ʻIyāḍ (d. 544/1149) and al-Nawawī if it had been completed
during its historical period. Nevertheless, the book still deserves serious
attention and consideration due to its insights into the nature of Islamic
commentary tradition and its perception of Ṣaḥīḥ Muslim during the
medieval period.
İbnü’s-Salâh’a
(ö. 643/1245) ait
tamamlanamamış bir şerh olan Sıyânetü Sahîhi Müslim, küçük hacmine
rağmen Müslim b. el-Haccâc’ın (ö. 261/875) el-Müsnedü’s-sahîh’i üzerine
gerçekleştirilmiş çok sayıdaki çalışmanın en önemlilerinden biridir. Sahîh’in
tertibi, muhtevası, sıhhat şartları ve rivayet tarihi gibi konularda bilgi
içeren eser, kitabın baş tarafından 157 hadisi şerh etmiştir. Taşıdığı öneme
rağmen eserin muhtevası hakkında detaylı bir çalışma yapılmamıştır. Ayrıca
bilhassa Türkçe literatürde eserin ait olduğu türle ilgili bir belirsizlik
gözlenmektedir. Sıyâne’nin tamamlanamamış bir şerh kitabı olduğunu iddia
eden makale bu şerhin temel karakteristiklerini tespit etmekte ve diğer şerhler
üzerindeki etkisine ışık tutmaktadır.
Sıyâne, Sahîh
hakkında verdiği kıymetli bilgilerin yanı sıra eserin farklı nüshaları arasında
mukayeseler yapması, râvilerin ve diğer kelimelerin doğru okunuşu üzerinde
hassasiyetle durması ve önceki âlimlerin görüşlerini eleştirel bir gözle ele
almasıyla öne çıkar. Yazıldığı dönemden itibaren ciddi bir alaka gören eser, Sahîh
hakkında temel başvuru kaynaklarından biri olmuş, klasik dönemden Muhyiddin
en-Nevevî (ö. 676/1277) ve çağdaş
dönemden Muhammed el-Vellevî başta olmak üzere Müslim şârihleri tarafından
yoğun olarak kullanılmıştır. Şârihler Sıyâne’den başlıca iki şekilde
istifade etmişlerdir. İlk olarak onlar, şerhlerine yazdıkları önsözlerde Sahîh
hakkında bilgi verirken Sıyâne’ye dayanmışlardır. Sahîh’in
rivayeti, tertibi, başlıkları, hadislerinin bilgi değeri ve üzerine yapılan
çalışmalar, bu konulardan bazılarıdır. İkinci olarak Sıyâne, hadisler
hakkında yaptığı açıklama ve teviller ile başvuru mercii olmuştur. Henüz
başlardayken yarım kaldığı için Sıyâne’ye yönelik bu türden atıflar,
ilgili şerhlerin ilk ciltlerinde toplanmıştır.
Makale,
eserin yazıldığı tarihî bağlama ışık tutmak üzere İbnü’s-Salâh’ın rivayet
kitaplarıyla irtibatı üzerinde durmuştur. Horasan seyahati sayesinde hadis
kitapları ve Sahîh-i Müslim ile ilgili ciddi bir birikim oluşturan
İbnü’s-Salâh, Sahîh’i burada Ebü’l-Kasım Mansur b. Abdülmünʻim el-Fürâvî
(ö. 608/1212) ve Ebü’l-Hasan Müeyyed b. Muhammed et-Tûsî’den (ö. 617/1220)
okumuştur. Seyahat sonrası değişik medreselerde görev yapan İbnü’s-Salâh, Sıyâne’yi
Eşrefiyye Dârülhadisi’nde görev yaptığı döneme denk gelen, ömrünün son on
yıllık zaman diliminde yazmıştır. Eser büyük ihtimalle İbnü’s-Salâh’ın,
talebelerine Sahîh’i okutma faaliyetinin bir ürünü olarak ortaya
çıkmıştır. Tamamlansaydı Kadı İyâz (ö.
544/1149) ve Nevevî’nin şerhlerinin seviyesine ulaşabilecek bir eser olacağı, kaleme
alınmış kısımdan anlaşılmaktadır. Eser, mevcut haliyle de araştırmacıların
dikkatini hak etmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 |
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi açık erişimli bir dergidir
Açık Erişim Politikası için tıklayınız.