İslâmî ilimlerde tarih yazımına dair son yıllarda artan bir ilgi gözlenmektedir. Bunun bir sonucu olarak nispeten daha az çalışılan bölge ve asırlara yoğunlaşan etütler ön plana çıkarken, mevcut tarihî anlatıyı tahkim ve tashih sadedinde çalışmalar da yapılmaktadır. Bu noktada daha ziyade hicrî asırlar esas alınarak sürdürülen yerleşik hadis tarihi anlatılarının sonuçlarını test etme imkanı veren literatür, şahıs ve coğrafya merkezli çalışmalar artmaktadır. Özellikle erken dönem ilim merkezlerinin (emsâr) belli tarihî kayıtlarıyla incelendiği çalışmalar mezkûr hedefe ulaşmak açısından önem arz etmektedir. Nitekim bu çalışmaların bir örneği Hüseyin Akgün’ün tarihî olarak hicrî ilk 150 seneyle kayıtladığı Hadis Rivâyet Coğrafyası adlı eseridir. Üç bölümden oluşan kitabın girişinde çalışmanın konusu, amacı, önemi, kaynakları ve metodunu açıklayan yazar, Birinci Bölüm’de sahâbe ve tâbiûnun hadis kültürüne ve hadis rivayet coğrafyasının oluşumuna dair bilgiler verir. İkinci Bölüm Medine, Mekke, Kûfe, Basra, Şam, Mısır ve ilgili zaman diliminde ilmî olarak arka planda kalan bazı şehir ve bölgelerdeki hadis kültürünü, rivayetlerin bu şehir/bölgelere intikali ve diğer bölgelerle etkileşimi gibi sorular çerçevesinde inceler. Üçüncü Bölüm ise daha ziyade önceki bölümlerde yer yer temas edilen bölgesellik konusuna dairdir. Çalışma üç ek bölümüyle sonlanmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Araştırma Notu |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 |
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi açık erişimli bir dergidir
Açık Erişim Politikası için tıklayınız.