The practice of war has been transformed
dramatically due to the economic, political and social developments which
appeared sequentially since “the Age of Revolution,” as historian Eric
Hobsbawm’s expression. In addition to political formation which based on
nation-state conception boosted by 1789 French Revolution, economic and
technological developments thanks to the Industrial Revolution of 19th century
are milestones of history of civilisation. Technological facilities of the
Industrial Revolution increased the state power and its organisational capacity
as well as production tremendously. Since the end of the 19th century, while
the world was approaching a war because of antagonism derived from
imperialistic struggles. The state developed highly effective mechanisms to
employ the citizens for war efforts. As well as to control and actuate of economic
sources, to transform the citizens into soldiers through education and
propaganda are the basis of that effectiveness. Thereby, it emerged a new kind
of war practice that could mobilise all population and economical sources for
war effort. That practice was called
"Total War" and the best versions of that practice are the World
Wars, especially the second one. In
this article, the emergence of the concept and practice of Total War will be
analysed in a period from the French Revolutionary Wars which based on great
facilities of the Industrial Revolution, to the end of the Second World War.
Neredeyse insanlık tarihi kadar eski sayılan
savaşma pratiği, tarihçi Eric Hobsbawm’ın tabiriyle “Devrim Çağı”ndan itibaren
birbiri ardına ortaya çıkan ekonomik, siyasal ve toplumsal gelişmelere bağlı
olarak büyük bir dönüşüm geçirmiştir. 1789 Fransız Devrimi’nin güçlendirdiği
ulus-devlet anlayışıyla şekillenen siyasi yapıya ek olarak 19. yüzyılda
etkisini gösteren Sanayi Devrimi ile birlikte görülen ekonomik ve teknolojik
atılım insanlık tarihi bakımından birer kilometre taşıdır. Sanayi Devrimi’nin
getirdiği teknolojik imkânlar üretimi ve toplumu olduğu kadar devleti ve
devletin denetim ve örgütleme gücünü de muazzam ölçüde artırmıştır. Özellikle milliyetçilik
ve emperyalizm çağında ortaya çıkan düşmanlıkların dünyayı savaşa adım adım
yaklaştırdığı 19. yüzyıl sonundan itibaren, yurttaşların savaş faaliyetinin
hizmetine koşulması sürecinde devlet, kendisine büyük bir etkinlik kazandıran mekanizmalar
geliştirmiştir. Ekonomik kaynakların kontrolü ve işletilmesi kadar gerek eğitim
gerek propaganda yoluyla yurttaşların da bir asker haline dönüştürülmesi bu
etkinliğin başlıca kaynaklarıdır. Böylelikle tüm toplumun seferber edilebildiği,
ülkenin tüm kaynaklarının savaş amacı çerçevesinde kullanıldığı ve dolayısıyla
sonuçları bakımından da toplumun tümünü doğrudan etkileyen yeni bir savaşma
biçimi ortaya çıkmıştır. “Topyekûn Savaş” olarak adlandırılan bu uygulamanın en
saf hali I. ve özellikle de II. Dünya Savaşı sırasında görülmüştür. Bu
çalışmada topyekûn savaş kavramının ortaya çıkışı ve uygulamaya geçişi,
özellikle Sanayi Devrimi’nin sağladığı koşullar temelinde olmak üzere, Fransız
Devrim Savaşları’ndan II. Dünya Savaşı sonuna dek devam eden bir süreç
içerisinde incelenmektedir.
Journal Section | Makaleler |
---|---|
Authors | |
Publication Date | March 15, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 4 Issue: 1 |
Siyasal Bilimler Dergisi, Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin hakemli akademik yayınıdır. Altı ayda bir yayınlanır. Dergide yayınlanan makalelerdeki görüşler yazarlarına aittir. Yayın Kurulu tarafından benimsendiği anlamına gelmez. Yayın Kurulu, yazının özüne dokunmaksızın gerekli yazım ve cümle değişikliklerini yapma hakkını saklı tutar. Siyasal Bilimler Dergisi, ulusal (TÜBİTAK ULAKBİM Sosyal ve Beşerî Bilimler Veri Tabanı) ve uluslararası (EBSCO, ULRICH) alan endekslerinde taranmaktadır.
Journal of Political Science is a peer-reviewed academic journal of Marmara University Faculty of Political Science. The journal is a biannual publication. All the views and opinions expressed in the articles are those of the authors and they do not necessarily reflect the views or opinions of the editor, the editorial board, or the publisher. The editorial board reserves the right to make necessary changes in spelling and sentences without changing content. The journal is indexed by EBSCO International Index, ULRICH's and the ULAKBİM Social and Human Sciences Database.