Abstract
Soğuk Savaşın bitiminden yirmi beş yıl geçmesine rağmen, eski Sovyet ülkeleri, işgal ve askeri çatışmalar
da dahil olmak üzere birçok iç ve dış problemle uğraşmaktadır. Rusya Federasyonu’nun 1996 öncesi
dönemde eski Sovyet coğrafyasında ortaya çıkan askeri çatışmalar ve iç savaşlar karşısında izlediği
müdahaleci politika güvenliğe katkıda bulunurken; 2008 ve 2013’de meydana gelen krizlere müdahalesi
sorunların daha da derinleşmesine sebep olmuştur. Bu çalışma Rusya Federasyonu’nun eski Sovyetler
Birliği ülkelerindeki çatışmalar karşısında birbirinden farklı politikalar izlemesinin nedenlerini konu
almaktadır. Bu soru, Rusya’nın Gürcistan ve Ukrayna ile olan hiyerarşik ilişkilerinin oluşum ve değişim
süreci incelenerek cevaplandırılmaktadır. Bu üç devlet arasında hiyerarşik ilişkilerin oluşum sürecinin
incelenmesi için askeri alanda (askeri güçlerin konuşlandırılması, egemen güç tarafından kurulan bir
ittifaka üyelik, başka bir ittifaka üyelik hedefinin olması, askeri teçhizat temini, askeri yardım alınması)
ve ekonomik ilişkilerde (dış ticarette egemen devlete bağımlılık, egemen devlet tarafından kurulan
ekonomik birliğe üye olma, ekonomik yardım alınması ve egemen devletin para birimi karşısında
izlenen para politikaları) olmak üzere yirmi iki yıllık süreçte (1992-2014) on gösterge toplamda iki
yüz yirmi göstergeye bakılmıştır. Bu göstergelere göre hiyerarşik ilişkiler üç gruba ayrılmıştır: yüksek
dereceli hiyerarşi, düşük dereceli hiyerarşi ve anarşik hiyerarşi. Ukrayna ve Gürcistan’da ilk iki dönemde
başa gelen liderler ve izledikleri politikalar ve Rusya Federasyonu’nun bu politikalara tepkisiyle farklı
hiyerarşik ilişkiler arasındaki bağlantı ortaya konmuştur. Bu çalışmada, Rusya’nın bu iki ülke ile olan
hiyerarşik ilişkilerinin değişmesi, öncellikle Rusya’nın bu iki devlet karşında, karşılıklı kabul görmüş
egemen pozisyonunun ve ikinci olarak da hakim devlet ile ona bağımlı ülkeler arasındaki olması gereken
sosyal sözleşmenin sorgulanması bu ülkelerdeki iç savaşlarda Rusya’nın farklı politikalar izlemesinin
temel nedeni olduğu iddia edilmektedir. Rusya’nın bu ülkelere yaptığı müdahalelerden sonra değişik bir
düzenleyici ilke- anarşik hiyerarşi ile farklı bir bölgesel düzen oluşmuştur. Bu düzen içerisinde Rusya bu
ülkelerin güvenliğini ikili yönde etkilemektedir: Kendine bağlı yeni ortaklarının güvenliklerini garanti
altına alırken, aynı zamanda eski bağımlı ülkelerin güvenliklerini tehdit etmektedir. Böylece bu çalışma
ile egemen bir ülkenin etki alanını barındıran bölgelerdeki güvenlik dinamikleri tartışılmış; hakim ve
egemen devletin bölgesel güvenliğini arttıran ya da zarar veren politikalar izleyip izleyemeyeceğini
belirlemede, egemen devletin kendine bağlı devletler karşısındaki konumu (egemen devlet ile
kendine bağlı devletler arasındaki hiyerarşik ilişkilerin derecesi ve yoğunluğu), siyasal seçkinlerindeki
değişiklikler de dahil olmak üzere bağımlı ülkelerdeki iç gelişmeler ve egemen devlete karşı diğer
büyük güçlerin konumları olmak üzere birbiriyle ilişkili üç faktörün rol oynadığı sonucuna varılmıştır.