The creation and initial use of
meaning of the words for each language contained in the dictionary, to study the history of the formation and
development of the words are an actual issues of linguistics.The lexicology of
language reflects the whole history of its development process and application
or use of lexics system is very importat in study and research process of any languages. Generaly, vocabulary
(vocabulary content of the language) is
enriched by the influence of sociolinguistics
factors.Political and social changings, scientific and technological progress,
updates in economic and cultural life influence seriously to the language and
its internal development rules (laws). If we review the world's languages, we
can see that no language is consist of their own words. Languages develop
necessarily interaction with each other. The loanwords play a significant role
in development of the vocabulary and language content. The loanwords are based
on language links.
The most
important condition of rename process (event) is being an official status and
prestigious of the communicative languages, it is considered and determined by
the volume of communicative functions, social position of the language
resources. However, if you review the historical
backgraund of the past, we can see that there had been facts regarding forced
acceptance of the words to the language. In addition, we should not forget
that, there are some languages which fight against this process. Malaysian
language is malay. Malay can be a good example. Few English lexemes had been
entered Malay language during the British rule in Malaysia
A large number of English words entered in the local language, after the
occupation period. It follows that the
formation of new words or entering of new words to the language may relate to
trade and domestic issues. Accourding to the representatves of structural
linguistics school, all levels of the language even lexicology is a system. İn
general, the lexicology can not reflect (include) all of the changes taking
place in society. Then acquisitions came into the language and in many cases
they adapted the language norms and became gradually part of the language.
Many linguists thinks that it is not tue to present lexical loanwords as
interference and they menthion that it results misunderstanding. Consept od
interference amd loanword somethimes are mixed in Linguistics, and thier
borders had been defined among them yet. We think, it is not right to accept
loan process case as an interference case. Although acquisitions exceeded the
initial period of the language requirements, after passing of some stages it
complies the etimon norms of the language and no cases of deviation is
insignificant. As loanwords are not assimilated in the early stage, deviation
case is followed in the words, we just can call this case as an interference.
Sometimes it is considered that all foreign words which used in the language
are loanwords. But the word can be considered as a loanword when it is used
wholy in the accepted language.
Of course, it does not mean that the origin of the word is changed. Some of
the words include lexics layer of the language vocabulary, in general widely used in the language as their own
words. A loanword is
a word adopted
from one language (the
donor language) and incorporated into another language without translation.
This is consistent ongoing process. At different times despite of us and down
rates process, no language is able to
completely give up this process. Because this situation is based on
social-political, economy and cultural factors. But we have to take into
account thatacquisitions is acceleratin and over time caused forgeting of
national words. We must not forget that when the words break away from their
roots, the language can win a status of "dead language" as soon as
possible and this fact is just enough
for the collapse of one state.
Her dil için
onun sözlüğündeki kelimelerin ilk olarak hangi anlamda kullanıldığı, oluşumu ve
gelişim tarihinin öğrenilmesi sözcükbilimin - Leksikolojinin güncel
meselelerindendir. Dilin söz varlığı onun geçtiği gelişme sürecini bütünüyle
yansıtır ve herhangi bir dilin öğrenilmesinde onun sözcük sisteminin tetkiki
büyük önem taşımaktadır. Genel olarak, dilin sözlük içeriği sosiolinqvistik
faktörlerin etkisiyle zaman içinde, ihtiyaç duyuldukça zenginleşir. Dil ve iç
gelişme kanunlarına toplumdaki siyasi, sosyal değişim, bilimsel ve teknik
gelişim, ekonomik, kültürel hayatta yaşanan değişimlerin büyük etkisi vardır.
Dünya dillerini incelediğimiz zaman
hiçbir dilin tamamen kendi kelimelerinden oluşmadığını görürüz. Diller
mutlak şekilde kendileriyle etkileşimde gelişir. Sözlük içeriğinin zenginleşmesinde
alıntı kelimeleri rolü inkar edilemez, onların temelinde ise temamen dil
ilişkileri durur.
Sözalmanın en
önemli şartı iletişimde olan dillerin resmi durumu ve nüfuzluluğu sayılır, bu
ise kommunikativ fonksiyonların hacmi, dil taşıyıcılarının sosyal konumu ile
belirlenir. Fakat tarihi geçmişi incelersek, sözlerin dile zorla kabul edilmesi
olguların da var oldugunu görürüz. Fakat bununla birlikte, unutulmamalıdır ki
en katı dil politikasına göğüs geren, ona keskin direnç gösterebilen diller de
mevcuttur. Örneğ, malay dili. Malezya'da İngilizlerin egemenliği döneminde
malay diline çok az ingiliz leksemləri dahil olmuştur. İşgalden sonraki
dönemlerde İngiliz dilinden yerel dile yüklü miktarda söz geçmiş. Dile yeni
kelimelerin gelmesi ticari amaclarla bağlı olabilir sonucuna geliniyor.
Yapısal
dilbilim okulunun temsilcilerinin göre, dilin tüm düzeyleri, aynı zamanda, söz
varlığının kendisi de sistem oluşturmaktadır. Genellikle, leksikoloji
toplumdaki değişimlerin kendisinde yansıtma gücünde değildir. Bu halde alıntı
kelimeler dilimize dahil olur ve genellikle yavaş yavaş o dilin uyumlarına uyar ve zamanla dilin ayrılmaz
bölümüne dönüşüyor.
Girişim alınma
kavramı dilçilikde birçok durumda karıştırılır ve bunların tam sınırı halen
netleşmemiştir. Kanaatimizce, alınma sürecini bir bütün girişim hali olarak
kabul etmek doğru olmazdı. Çünkü alınmalar ilk dönemde dil kurallarından dışına
çıkmış olsa bile, belli aşamaları geçtikten sonra etimon dilin kurallarına uyar
ve sözcüklerde hiçbir dış olayı dikkate alınmaz. Alıntı sözcükler ilk aşamada
sahiplenilmediği için sözlerde normalden belli kadar dışa çıkma halleri oluşur,
işte bunu girişim olarak adlandırılan biliyorlar.
Bazen dilde
kullanılan yabancı kelimelerin hepsini alınma sözcükler gibi kabul ederler.
Sözcük sozalan dilde tam sahiplenildiği halde alıntı kelime gibi kabul
edilebilir. Tabii ki, alınmanın "sahiplenmesi" söz kökeninin değişmiş
olması anlamına gelemez. Alıntı kelimelerin belirli kısmı dilin sözlük
içeriğinin genel kullanılan sözcük katına geçer ve böylece, dilin kendi sözleri
gibi yaygın olarak kullanılmaktadır.
Dilin söz
(kelime) alıntısı devamlı süren bir süreçtir. Çeşitli dönemlerde bu sürecin
hızında inme ve kalkmalar olsa da, hiçbir dil bundan tamamen vazgeçmek gücünde
değildir. Çünkü şu durum sosyal-siyasi, ekonomik ve kültürel etkilerle bağlı.
Ancak dikkate almak gerekir ki, gereği olmadan lüzumsuz dile getirilen
alınmalar (alıntı kelimeler) dili zorlaştırmaktadır ve zamanla ulusal sözlerin
unutulmasını hızlandırır. Kendi kökünden koparak uzaklaşan dil, bir an
"ölü dil" statüsü kazanabilir ve bir devletin çöküşüne neden ola
bilmesi unutulmamalıdır.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 1, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 6 Issue: 2 |