AMAÇ: Bu çalışmanın amacı hemşirelik öğrencilerinde Premenstruel Sendrom görülme sıklığını, bu durumla baş etme yöntemlerini, premenstrual semptomlar ile öğrencilerin yaşam kalitesi arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. GEREÇ ve YÖNTEM: Bu kesitsel çalışma 201 hemşirelik öğrencisi üzerinde yapılmıştır. Anketlerin yapıldığı gün okulda bulunan, araştırmaya katılmayı kabul eden, tanı almış psikiyatrik hastalığı olmayan, normal menstrual düzeni olan öğrenciler araştırma grubunu oluşturmuştur (n=168). Premenstruel Sendrom değerlendirilmesinde Premenstruel Sendrom ölçeği, yaşam kalitesinin belirlenmesinde SF-36 (kısa form) yaşam kalitesi ölçeği kullanılmıştır.BULGULAR: Hemşirelik öğrencilerinde premenstrual sendrom prevalansı %60.1'dir. Premenstruel Sendrom, mensturasyon döneminde ağrısı olan öğrencilerde olmayanlara göre daha fazla görülmektedir. En sık saptanan fiziksel problemler karın ağrısı, ciltte/yüzde sivilcelenme ve meme ağrı/hassasiyeti olarak saptanmıştır. En sık saptanan psikolojik problemler sinirlilik, hassaslaşma ve huysuzluk olarak saptanmıştır. Öğrenciler premenstrual semptomların en çok psikolojik sağlıklarını, fiziksel sağlıklarını ve sosyal yaşamlarını etkilediğini düşünmektedir. Premenstruel Sendrom'un öğrencilerin yaşam kalitesi üzerine olumsuz etkileri olduğu saptanmıştır. Fiziksel rol kısıtlılığı, emosyonel rol kısıtlılığı, mental sağlık, vitalite durumu ve sağlığın genel algılanma durumlarının PMS görülen öğrencilerde daha kötü olduğu buna karşın PMS ile öğrencilerin fiziksel fonksiyon veya sosyal fonksiyon durumları arasında herhangi bir ilişki saptanmamıştır (p<0.05). Premenstruel Sendrom ile baş etmede kullanılan yöntemler olarak sırasıyla uyumak, bol tatlı tüketmek, ağrı kesici kullanmak, bol su tüketmek, bitkisel ürünleri tüketmek bildirilmiştir. SONUÇ: Her üç öğrenciden birinde premenstural sendrom saptanmış, öğrencilerin yaşam kalitelerinin olumsuz etkilendiği tespit edilmiştir. Öğrencilerin yaşam kalitelerinin geliştirilmesinde, gençleri cinsel sağlık, adolesan dönem ve adolesan dönemde yaşanan sorunlarla baş etme yöntemleri konusunda eğitmek önemlidir
OBJECTIVE: The aim of this study was to determine the prevalence of premenstrual syndrome, to explore methods to cope with it and to determine the relation between premenstrual symptoms and the students'quality of life. MATERIALS and METHODS: This cross-sectional study was carried out on 201 nursery students. Students who were at school at the questionnaire period, who accepted to participate in the study, who did not have a diagnosed psychiatric problem and who had normal menstrual cycle were taken as survey group (n=168). In order to evaluate premenstrual syndrome, premenstrual syndrome scale was used. Quality of life was determined by SF-36 (Short Form) quality of life scale. RESULTS: Premenstrual syndrome prevalence in nursery students was 60.1%. Premenstrual syndrome was seen more in students who had pain in mensturation period than others. The most common physical problems were found as stomachache, skin/face acnes, breast sensibility/pain. The most common psychological problems were anger, sensibility and fractiousness. Students thought that premenstrual symptoms mostly effect their physical health, psychological health and social life. It was found that PMS had negative effects on the students' quality of life. Physical role functioning, emotional role functioning, mental health, vitality status and general health perceptions were found worse in students who had PMS whereas no relation was found between PMS and physical functioning or social role functioning of students. Methods to cope with premenstrual syndrome was found as sleeping, eating sweety foods, using analgesics, drinking much water and using herbals. CONCLUSION: Premenstrual syndrome was seen in one third of the students and had negative effects on their quality of life. In order to promote the quality of life of the students, it is important to educate youth about sexual health, adolescent period and methods to cope with adolescent problems.
Other ID | JA28HJ64PR |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | April 1, 2012 |
Published in Issue | Year 2012 Volume: 13 Issue: 1 |