İnsanlık tarihi kadar eski bir olgu olan savaş, toplumların ve bireylerin yaşamları üzerinde derin ve kalıcı etkiler bırakmaktadır. Modern toplumlarda, demokrasinin teminatı olan basın kuruluşlarının savaş ortamında yaptıkları habercilik, onlara ciddi bir sorumluluk yüklemektedir. Genellikle bulundukları ülkelerin iktidarlarına yakın bir söylem benimseyen ve savaşı çoğu zaman meşru gören geleneksel medyaya karşılık, son yıllarda barış sorumluluğunu merkeze alan barış gazeteciliği, iletişim biliminde sıklıkla tartışılmaya başlanmıştır. Barış gazeteciliği; insan hakları ve eşitliğe odaklanmakta ve çatışmaları gidererek birlikte yaşama kültürüne katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Bu makalede, 2022 yılının ilk aylarında patlak veren Rusya’nın Ukrayna’yı işgal sürecinde, ülkemizin popüler gazetecilerinden biri olan Cüneyt Özdemir’in programları, barış gazeteciliği açısından incelenmiştir. Çalışma kapsamında öncelikle barış gazeteciliğinin tarihsel kökenlerine ve temel özelliklerine açıklık getirilmiş, ardından yeni medya ve barış gazeteciliği ilişkisi tartışılmıştır. Daha sonra araştırmanın bağlamsal temellerine işaret etmek amacıyla, Rusya Ukrayna Savaşı’nın arka planı ve Cüneyt Özdemir’in habercilik anlayışı ele alınmıştır. Makalenin araştırma bölümünde Norveçli Barış Profesörü Johan Galtung tarafından ortaya konan barış gazeteciliği ilkeleri üzerinden, söylem analizi yöntemiyle toplam 55 program irdelenmiş ve kurulan söylemin ardındaki ideolojik yaklaşıma açıklık getirilmiştir. Çalışma öncesi temel varsayımımız, Cüneyt Özdemir’in günümüz koşullarında etkin bir barış gazeteciliği yaptığı yönündedir. Yapılan analiz neticesinde varsayımımız doğrulanmış; Özdemir’in savaş ortamında barış gazeteciliği yaptığı; çatışma ve çözümsüzlüğü değil, insani ve uzlaşıdan yana bir söylemi tercih ettiği sonucuna ulaşılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |