Zoopoetika, hayvanların ya da daha ziyade insan olmayan hayvanların sistematik seslendirme yoluyla nasıl kendi şiirlerini yaratabildiklerini ve böylece kendi sanatlarını yarattıklarını ifade eder. Ekoeleştirinin boyutlarından biri olan zoopoetika, edebi eserlerde insan olmayan hayvanların varlığına odaklanır. Bu terim, Jacques Derrida'nın “Hayvanım Öyleyse Varım” adlı denemesinde kullandığı bir terimdir. Derrida, her ne kadar bir tür olarak şiire odaklansa da bu terim çalışma kapsamında iki Türk romanına uygulanacaktır: Yaşar Kemal’in İnce Memed ve Hasan Ali Toptaş’ın Gölgesizler romanları. Edebi eserlerdeki insan karakterlerin kendi kişilikleri olduğu ve bu nedenle monologları veya diyalogları ile söylem yaratabildikleri gibi, insan olmayan hayvanlar da kendi söylemlerini yaratırlar. İnce Memed'de, İngilizce çevirisinden de anlaşılacağı üzere [Memed, My Hawk], şahin merkezdeki hayvandır ve bu nedenle belirli bir güç söylemi sergiler. Gölgesizler'deki insan olmayan hayvanlar olan ayı, at ve güvercin de güçleriyle nam salmışlardır ancak pek çok farklı yönlerinin yanı sıra bir zalimlik söylemi de yaratabilmektedirler. Dolayısıyla insan olmayan hayvanlar da zoopoetika açısından edebiyatın ilgi odağıdır. Bu çalışmanın temel amacı, hayvanların sadece kavramların sembolleri olarak yorumlanmadığını, aksine kendi özerkliklerini ortaya koyduklarını belirtmektir.
As one of the aspects of ecocriticism, zoopoetics focuses on the existence of non-human animals in literary works. The term expresses how animals or rather non-human animals are able to create their own poetry through systematic vocalization, therefore creating their own art. It is a term Jacques Derrida coined in his essay ‘‘The Animal Therefore I Am”. Although Derrida focuses on poetry as a genre, the term will be applied to two Turkish novels: İnce Memed by Yaşar Kemal and Gölgesizler by Hasan Ali Toptaş. As the human characters in literary works have their own personality and are therefore able to create discourse with their monologues or dialogues, non-human animals also create their own discourse. In İnce Memed, as the English translation [Memed, My Hawk] suggests, the hawk is the central animal and therefore displays a certain discourse of power. The non-human animals in Gölgesizler bear, horse, and dove are also notorious for their power but are able to create a discourse of cruelty as well, among many different aspects. Consequently, non-human animals also are the focus of attention of literature from the view of zoopoetics. The main aim of this study is to state that animals are not only meant to be interpreted as symbols of concepts; on the contrary, they present their own autonomy.
| Primary Language | English |
|---|---|
| Subjects | Literary Theory |
| Journal Section | Research Articles |
| Authors | |
| Publication Date | September 26, 2025 |
| Submission Date | May 12, 2025 |
| Acceptance Date | September 2, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Issue: 4 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License