Öz: Kartezyen/Tözsel kendilik (geleneksel kendilik) fikri; kendiliğin/benliğin, algı ve düşünce gibi bütün zihin hallerinin öznesi olan bir fail olduğunu ileri süren bir görüştür. Bu görüşe göre, “ben” tüm zamanlarda kendisiyle özdeş olmalıdır. Ancak, Hume’a göre bizde böyle bir ben idesi yoktur. Şöyle ki, farklı zamanlarda özdeşliğini koruyan bir kendilik düşüncesi bir kurgudan ibarettir. Hume, tüm idelerin izlenimlerden çıkarsandığını savunur (Kopya İlkesi). Fakat sürekliliğini koruyan bir izlenim olmadığı için, sürekli değişmeden kalan bir kendilik idesi de yoktur. Buna karşılık, zaman idesinin çıkarsanabileceği bir zaman izlenimi olmamasına rağmen, Hume bizde zaman idesinin olduğunu iddia eder. Bu yazıda, Hume’un benlik yanılsaması fikri, çağrışımsal imgelem (associative imagination) ve belleğin oynadığı rollere vurgu yapılarak araştırılmaktadır. Bunu yapmak için, Hume’un zaman anlayışının aydınlatılması gerekir. Bu da kendilik ve zaman idelerinin karşılıklı gereklilik (co-dependency) içerisinde olduklarına gönderme yapar. Kopya ilkesini göz önünde bulundurduğumuzda, söz konusu iki idea arasında bir tutarsızlık olduğu göze çarpar. Bu yazıda ayrıca, bu tutarsızlığın ortadan kaldırılıp kaldırılamayacağı tartışılmaktadır.
Abstract: The Cartesian/Substantial self (the traditional self) is a view which holds that the self is an agent who is the subject of all our mental states, i.e., thoughts, perceptions and so on. It also holds that the self is identical to itself at different times. However, on Hume’s account, we have no such idea. That is, the self preserving its identity through time is a fiction. Hume states that all ideas must be derived from impressions (the Copy Principle). Nevertheless, there is no such persisting impression; so, there is no idea of the persisting self. However, even though, there is no single impression of time that corresponds to the idea of time, Hume argues that we do have the idea of time. This paper investigates Hume’s view that the self is an illusion by concentrating on the role of (associative) imagination and memory. Furthermore, it aims to clarify Hume’s idea of time. It appears that the ideas of the self and time are co-dependent. Yet, Hume rejects that we have the idea of the persisting self; whereas, he admits that we have the idea of time. Considering the Copy Principle, it appears that there is an inconsistency between the two claims at issue. The present paper also discusses whether this inconsistency can be remedied.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Philosophy |
Journal Section | Research/Review Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2019 |
Acceptance Date | June 25, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 2 Issue: 1 |