Araştırma Makalesi
BibTex RIS Kaynak Göster

MENKABET-İ İMAMAN-I DİN VE MÜCTEHİDAN-I İLM-İ YAKİN

Yıl 2018, Cilt: 2 Sayı: 1, 93 - 107, 28.06.2018

Öz

İmam
Ebu Hanife, İmam Şafii, İmam Malik ve İmam Hanbel, İslam dünyasının en büyük
mezheplerinin isim babasıdır. İslam tarihinde gördükleri öğrenim, ortaya
koydukları çalışmalarla ve hayat hikâyeleriyle müslümanlara önderlik etmiş
kişilerdir. Dini bilimlerin yanı sıra tarihin konusu içerisine giren hayat
hikâyeleri elbette edebiyatın da konusu haline gelmişti. Gerek Arap
edebiyatında, gerek Türk edebiyatında bu kişilerin sahip oldukları ilim
mertebesi ve ahlaki değerleri çokça ele alınmıştır. Çoğunlukla çeşitli eserlerin
içerisinde bir ya da birkaç beyitle veya bir şiirin içerisinde kendilerinden
bahsedilmiştir. Bu makalede ele alınan  mesnevide ise bu dört büyük imamın faziletleri
ve ilim mertebelerinin yücelikleri ele alınmıştır. Bu konuda müstakil ve manzum
bir eser olması açısından önemlidir. Çalışmada menkıbenin ne olduğu, bu dört
şahsın kişilikleri ve söz konusu olan mesnevi incelenmiştir.

Kaynakça

  • AÇA, Mehmet vd. (2009). Başlangıçtan Günümüze Türk Edebiyatında Tür ve Şekil Bilgisi, İstanbul: Kriter Yayınları.
  • AYBAKAN, Bilal (2010). “Şafii”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 38, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, s. 223-233.
  • GÜNEŞ, Mustafa (2011). Klasik Türk Edebiyatında Menakıpnameler ve Menâkıb-ı Akşemseddin, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt: 4, Sayı: 16, s.165-171.
  • KANDEMİR, M. Yaşar (1989). “Ahmed b. Hanbel”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 2, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, s. 75-80.
  • KARATAŞ, Turan (2001). Ansiklopedik Edebiyat Terimleri Sözlüğü, İstanbul: Perşembe Kitapları.
  • ÖZEL, Ahmet (2003). “Malik b. Enes”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 27, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, s. 506-513.
  • UZUNPOSTALCI, Mustafa (1994). “Ebu Hanife”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 10, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, s. 131-138.
Yıl 2018, Cilt: 2 Sayı: 1, 93 - 107, 28.06.2018

Öz

Kaynakça

  • AÇA, Mehmet vd. (2009). Başlangıçtan Günümüze Türk Edebiyatında Tür ve Şekil Bilgisi, İstanbul: Kriter Yayınları.
  • AYBAKAN, Bilal (2010). “Şafii”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 38, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, s. 223-233.
  • GÜNEŞ, Mustafa (2011). Klasik Türk Edebiyatında Menakıpnameler ve Menâkıb-ı Akşemseddin, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt: 4, Sayı: 16, s.165-171.
  • KANDEMİR, M. Yaşar (1989). “Ahmed b. Hanbel”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 2, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, s. 75-80.
  • KARATAŞ, Turan (2001). Ansiklopedik Edebiyat Terimleri Sözlüğü, İstanbul: Perşembe Kitapları.
  • ÖZEL, Ahmet (2003). “Malik b. Enes”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 27, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, s. 506-513.
  • UZUNPOSTALCI, Mustafa (1994). “Ebu Hanife”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 10, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, s. 131-138.
Toplam 7 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Birincil Dil Türkçe
Bölüm Makaleler
Yazarlar

Bünyamin Tan

Yayımlanma Tarihi 28 Haziran 2018
Gönderilme Tarihi 23 Nisan 2018
Yayımlandığı Sayı Yıl 2018 Cilt: 2 Sayı: 1

Kaynak Göster

APA Tan, B. (2018). MENKABET-İ İMAMAN-I DİN VE MÜCTEHİDAN-I İLM-İ YAKİN. Milli Kültür Araştırmaları Dergisi, 2(1), 93-107.

MİLLİ KÜLTÜR ARAŞTIRMALARI DERGİSİ OLARAK TÜRK BİRLİĞİ KONGRELERİNE DESTEĞİMİZ SÜRMEKTEDİR. 


22-24 Aralık tarihlerinde Akdeniz'in İncisi Alanya'da gerçekleşen "V. Uluslararası Akdeniz Bilimsel Araştırmalar Kongresi"  dergimiz MİKAD ve Alanya Belediyesi'nin işbirliği ile gerçekleşmiştir. MİKAD olarak Türk bilim dünyasına katkı sunmaya devam etmekten onur duymaktayız.


DERGİMİZİN TÜRK DÜNYASINA AKADEMİK BAKIŞI

Milli Kültür Araştırmaları Dergisi akademik yayın hayatı, "Turan Kurultayı" sonuçları ile paralel yöndedir ve bu hedefler doğrultusunda yayın yapmaktadır. 

Sonuç bildirgesi ana teması: Köklere inemezseniz göklere yükselemezsiniz..

Hedefi: 21. Yüzyıl Türk Asrı Olacaktır…

Macaristan’ın Başkenti Budapeşte yakınlarında Bugac’ta düzenlenen TURAN KURULTAYI’nda Türk soyundan gelen Macar, Azeri, Avar, Başkurt, Bulgar, Balkar, Buryat, Çuvaş, Gagavuz, Kabardino, Karaçay, Karakalpak, Kazak, Kırgız,Kumuk, Moğol, Nogay, Oğuz, Özbek, Tatar, Tuva, Türkmen, Uygur ve Yakut boyları bir araya gelerek aşağıdaki kararları almıştır…

1) Ümitlerimizi yeşerten Türk Devletler Teşkilatı’nın kurulması memnuniyetle karşılanmıştır.

2) Bütün dünyaya adından bahsettiren Türk Devletler Teşkilatı daha aktif hâle getirilmelidir.

3) Bu bağlamda Türk Devletler Teşkilatının ikinci ve üçüncü halkaları mutlaka kurulmalıdır.

4) Teşkilatın kurulacak ikinci ve üçüncü halkalarında, “Türk Devletler Teşkilatında biz neden yokuz” diyen pek çok devlet gibi, Balkanlar’dan Moğolistan’a, Uyguristan’dan-Kore’ye kadar bütün akraba toplulukları yer almalıdır.

5) Bunun dışında; Özellikle Balkan Türkleri olmak üzere, Kamboçya’dan-Sri Lanka Türklerine, Pakistan ve Himalaya’daki Türklerden, Girit Türklerine, Libya’da ki Türklerden-Irak’taki Türkmenelindeki Türklere, Romanya Türklerinden-Kırım’a, Nijer’de yaşayan Tuaregler’den-Doğu Afrika’da ve Ortadoğu’da yaşayan Osmanlı Türkü’nün torunlarına, Sibirya’dan Kafkaslara, Tacikistan’a kadar hiçbir oba ve aşiretleri dışarıda bırakmadan temsilci alınması zarûrî olmuştur.

6) İşte öyle bir yapıya büründürülecek Türk Devletler Teşkilatı’nın önemli çalışması hâline gelen TURAN KURULTAYI için teklifimiz; bundan böyle dönüşümlü olarak her iki yılda bir diğer Türk Cumhuriyetlerinin birinde, olimpiyat oyunlarıyla, ekonomik ve kültürel oturumlarıyla kısaca her yönüyle icrâ edilmelidir.

7) Bugün Türk Devletler Teşkilâtının kurulması gibi; Turan Birliğini kurma mücâdelesi için, tam 100 yıl önce şehit düştüğü 4 Ağustos 1922’ye kadar, işgaldeki Türk Devletlerini kurtararak TURAN bayrağı altında biraraya getirmek isteyen Enver Paşa unutulmamalıdır. Anıtı dikilmeli, hayatı ve mücadelesi film yapılarak gelecek nesillere aktarılmalıdır.

8)Türk Devletler Teşkilatının bünyesinde ortak ordu, ortak pazar ve ortak parlamento kurulmalı ve üçer aylık dönemlerde Macaristan Parlamentosunda toplanarak yapılan çalışmalar gözden geçirmelidir.

10) Yine TDT bünyesinde Türk Dünyası Stratejik Araştırmalar Merkezi ve Türk Dünyası Araştırmalar Enstitüsü,Türk Dünyası Akademisyenler Birliği, Türk Dünyası Tarım Birliği (hayvancılık dahil), Tür Dünyası Sağlık Teşkilatı ve Türk Dünyası Arama Kurtarma (TÜDAK) kurulmalıdır.

11) Türk Dünyası Ekomomik Formu iki yılda bir Türk Dünyasının kalbi konumundaki Aşkabat’ta yapılmalıdır.

12) Türk Dünyası Bilim Olimpiyatları iki yılda bir Özbekistan’da icra edilmelidir.

13) Türk Dünyası Uzay Araştımaları Enstitüsü kurularak Kazakistan’da her yıl toplanmalıdır.

14) Türk Teknofest Festivali her yıl Türkiye’de yapılmalıdır.

15)Türk Dünyası Yüksek Öğrenim Kurumu kurulmalı, Türk Dünyasındaki üniversitelerin denkliği için üniversitelerde ıslah çalışmaları yapılmalıdır.

16) Türk Dünyası Hekimler Birliği Kurularak her yıl Azerbaycan’da biraraya gelmelidir.

17) Türk Dünyası Bilim Ödülleri düzenlenmeli ve iki yılda bir yapılan Turan Kurultayında sahiplerine takdim edilmelidir.

18) Türk Dünyası Film Festivali ve Türk Dünyası Erovizyon Müzik yarışmaları dönüşümlü olarak Kırgızistan’da birer yıl arayla yapılarak dereceye girenlere ödülleri verilmelidir.

19) Merkezi İstanbul’da olan Türk Dünyası Belediyeler Birliği “iş birliği-güç birliği” kapsamında genişletilerek, en küçük belediyelere kadar bütün Türk Dünyasını kapsayacak şekilde dizayn edilmelidir.

20) Türk Dünyası Kültür, sanat, edebiyat çalıştayları yapılarak Türk Dünyasının ortak değerleri, özellikle Dede Korkut, Nasrettin Hoca, Atilla, Timur, Uluğ Bey, Ali Kuşçu gibi önemli şahsiyetler anlatılmalıdır.

21) “Tarihini bilmeyen milletlerin coğrafyasını başkaları çizer” düsturuyla, Türk Dünyası ortak tarihi yeniden yazılmalıdır. Bunun İçin “Millî Tatihçiler Şurâsı” âcilen kurulmalıdır.

22) Başta Doğu Türkistan olmak üzere Musul-Kerkük, Kıbrıs, Kırım, Batı Trakya gibi Türk Bölgelerinin statüleri uluslararası platformlarda sürekli dile getirilerek, layık oldukları konuma gelene kadar dünya gündeminde kalmaları sağlanmalıdır.

Bütün dünya bilmelidir ki, 21. Yüzyıl Türk Asrı Olacaktır.

Turan Kurultayı Bilim Kurulu


TURAN KURULTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ..
Budapeşte, 13.08.2022