Мақал-мәтелдердің тілі қарапайым және өте көркем, сөздік құрамы бай. Сөйлем құрылысы жағынан жеңіл, әсерлі болып келеді. Халық мақал-мәтелдеріндегі қолданылған сөздердің тек қана сыртқы сұлулығын қарамайды, сонымен қатар құрамындағы сөз мағынасын шебер, орынды қолданылуына да назар аударады. Мақал-мәтелдерді оқып үйрену ана тіліміздің байлығын, сөйлем құрылысын, дұрыс сөйлеу заңын жетік білуімізге, тілімізді дамытып ой-өрісімізді кеңейтуге себепші болады.
Фольклордың басқа түрлері сияқты мақал-мәтелдер – халық оқулығы, өсиеті. Олар жастарды тәрбиелейді, жамандықтан сақтандырады. Ең алдымен қарапайымдылыққа, ауызбіршілікке, ұйымшылдыққа мегзейді, еңбекке, ерлікке баулиды. Адалдықты, адамгершілікті мақтап, насихаттай отырып, оған қарама-қарсы арамдық, қараулық, өтірік-өсек, жалқаулық, ұрлық, екі жүзділік секілді жарамсыз мінез-құлықтар сыналады.
Мақал-мәтел – халықтың сан ғасырлық көрген-білгенінен, бастан кешкен уақиғаларынан қорытқан ақыл-ойының жиынтығы, анықтамасы, табиғатта, өмірде үнемі қайталап тұратын уақиғалармен, құбылыстармен байланысты туған тоқсан ауыз сөздің тобықтай түйіні.
Әр халықтың мақалы мен мәтелі – сол халықтың өзі жасап алған логикалық формуласы, ережесі. Ол кез келген уақиғаның, мәселенің тұсында еске түседі, тілге оралады. Сөйтіп көп ойлануды, ұзақ баяндауды керек ететін қиын нәрсені жеп жеңіл, оп-оңай, бір-ақ ауыз сөзбен түсіндіреді, ұғындырады.
Әрбір халықтың жас буынды тәрбиелеу ісінде сүйенетін ұлттық тәлімі қанатты сөздер мен мақал-мәтелдер. Ал, жас ұрпақ сана-сезімін, ұлттық психологиясын көнеден келе жатқан халықтың болмыс-бітімін танытатын, діліміз мен тіліміздің ерекшелігін айқын көрсететін мұрамыз мақал-мәтелдер арқылы қалыптастырудың мәні мен маңызы орасан зор болмақ.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 3 Mayıs 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 4 Sayı: 1 |
DERGİMİZİN TÜRK DÜNYASINA AKADEMİK BAKIŞI
Milli Kültür Araştırmaları Dergisi akademik yayın hayatı, "Turan Kurultayı" sonuçları ile paralel yöndedir ve bu hedefler doğrultusunda yayın yapmaktadır.
Sonuç bildirgesi ana teması: Köklere inemezseniz göklere yükselemezsiniz..
Hedefi: 21. Yüzyıl Türk Asrı Olacaktır…
Macaristan’ın Başkenti Budapeşte yakınlarında Bugac’ta düzenlenen TURAN KURULTAYI’nda Türk soyundan gelen Macar, Azeri, Avar, Başkurt, Bulgar, Balkar, Buryat, Çuvaş, Gagavuz, Kabardino, Karaçay, Karakalpak, Kazak, Kırgız,Kumuk, Moğol, Nogay, Oğuz, Özbek, Tatar, Tuva, Türkmen, Uygur ve Yakut boyları bir araya gelerek aşağıdaki kararları almıştır…
1) Ümitlerimizi yeşerten Türk Devletler Teşkilatı’nın kurulması memnuniyetle karşılanmıştır.
2) Bütün dünyaya adından bahsettiren Türk Devletler Teşkilatı daha aktif hâle getirilmelidir.
3) Bu bağlamda Türk Devletler Teşkilatının ikinci ve üçüncü halkaları mutlaka kurulmalıdır.
4) Teşkilatın kurulacak ikinci ve üçüncü halkalarında, “Türk Devletler Teşkilatında biz neden yokuz” diyen pek çok devlet gibi, Balkanlar’dan Moğolistan’a, Uyguristan’dan-Kore’ye kadar bütün akraba toplulukları yer almalıdır.
5) Bunun dışında; Özellikle Balkan Türkleri olmak üzere, Kamboçya’dan-Sri Lanka Türklerine, Pakistan ve Himalaya’daki Türklerden, Girit Türklerine, Libya’da ki Türklerden-Irak’taki Türkmenelindeki Türklere, Romanya Türklerinden-Kırım’a, Nijer’de yaşayan Tuaregler’den-Doğu Afrika’da ve Ortadoğu’da yaşayan Osmanlı Türkü’nün torunlarına, Sibirya’dan Kafkaslara, Tacikistan’a kadar hiçbir oba ve aşiretleri dışarıda bırakmadan temsilci alınması zarûrî olmuştur.
6) İşte öyle bir yapıya büründürülecek Türk Devletler Teşkilatı’nın önemli çalışması hâline gelen TURAN KURULTAYI için teklifimiz; bundan böyle dönüşümlü olarak her iki yılda bir diğer Türk Cumhuriyetlerinin birinde, olimpiyat oyunlarıyla, ekonomik ve kültürel oturumlarıyla kısaca her yönüyle icrâ edilmelidir.
7) Bugün Türk Devletler Teşkilâtının kurulması gibi; Turan Birliğini kurma mücâdelesi için, tam 100 yıl önce şehit düştüğü 4 Ağustos 1922’ye kadar, işgaldeki Türk Devletlerini kurtararak TURAN bayrağı altında biraraya getirmek isteyen Enver Paşa unutulmamalıdır. Anıtı dikilmeli, hayatı ve mücadelesi film yapılarak gelecek nesillere aktarılmalıdır.
8)Türk Devletler Teşkilatının bünyesinde ortak ordu, ortak pazar ve ortak parlamento kurulmalı ve üçer aylık dönemlerde Macaristan Parlamentosunda toplanarak yapılan çalışmalar gözden geçirmelidir.
10) Yine TDT bünyesinde Türk Dünyası Stratejik Araştırmalar Merkezi ve Türk Dünyası Araştırmalar Enstitüsü,Türk Dünyası Akademisyenler Birliği, Türk Dünyası Tarım Birliği (hayvancılık dahil), Tür Dünyası Sağlık Teşkilatı ve Türk Dünyası Arama Kurtarma (TÜDAK) kurulmalıdır.
11) Türk Dünyası Ekomomik Formu iki yılda bir Türk Dünyasının kalbi konumundaki Aşkabat’ta yapılmalıdır.
12) Türk Dünyası Bilim Olimpiyatları iki yılda bir Özbekistan’da icra edilmelidir.
13) Türk Dünyası Uzay Araştımaları Enstitüsü kurularak Kazakistan’da her yıl toplanmalıdır.
14) Türk Teknofest Festivali her yıl Türkiye’de yapılmalıdır.
15)Türk Dünyası Yüksek Öğrenim Kurumu kurulmalı, Türk Dünyasındaki üniversitelerin denkliği için üniversitelerde ıslah çalışmaları yapılmalıdır.
16) Türk Dünyası Hekimler Birliği Kurularak her yıl Azerbaycan’da biraraya gelmelidir.
17) Türk Dünyası Bilim Ödülleri düzenlenmeli ve iki yılda bir yapılan Turan Kurultayında sahiplerine takdim edilmelidir.
18) Türk Dünyası Film Festivali ve Türk Dünyası Erovizyon Müzik yarışmaları dönüşümlü olarak Kırgızistan’da birer yıl arayla yapılarak dereceye girenlere ödülleri verilmelidir.
19) Merkezi İstanbul’da olan Türk Dünyası Belediyeler Birliği “iş birliği-güç birliği” kapsamında genişletilerek, en küçük belediyelere kadar bütün Türk Dünyasını kapsayacak şekilde dizayn edilmelidir.
20) Türk Dünyası Kültür, sanat, edebiyat çalıştayları yapılarak Türk Dünyasının ortak değerleri, özellikle Dede Korkut, Nasrettin Hoca, Atilla, Timur, Uluğ Bey, Ali Kuşçu gibi önemli şahsiyetler anlatılmalıdır.
21) “Tarihini bilmeyen milletlerin coğrafyasını başkaları çizer” düsturuyla, Türk Dünyası ortak tarihi yeniden yazılmalıdır. Bunun İçin “Millî Tatihçiler Şurâsı” âcilen kurulmalıdır.
22) Başta Doğu Türkistan olmak üzere Musul-Kerkük, Kıbrıs, Kırım, Batı Trakya gibi Türk Bölgelerinin statüleri uluslararası platformlarda sürekli dile getirilerek, layık oldukları konuma gelene kadar dünya gündeminde kalmaları sağlanmalıdır.
Bütün dünya bilmelidir ki, 21. Yüzyıl Türk Asrı Olacaktır.
Turan Kurultayı Bilim Kurulu
TURAN KURULTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ..
Budapeşte, 13.08.2022