In the last decades, an ever growing body of research documents the tenants and the factors the asymmetrical representation of men and women in the managerial ranks and positions of authority in the organizations. Rather than extending the existing knowledge on new and subtle forms of gender discrimination in organisations, this paper aims instead at examining an often neglected dimension of gender in (mainstream) management studies, namely how to bring about change. Doing so, it adopts a critical and feminist cultural point of view and attempts to shed light on the overseen vectors of change. For this purpose, it draws on a qualitative case study which primary research question was to understand and unveil the dynamics of organisational gender equality actions. Set in the context of a male dominated industrial and technological organisation, namely global auto manufacturer located in France, the study generated interesting and rich findings pointing towards men and the growing awareness on the enactment of various masculinities in the organisation. The key results show that an important pre-requisite for successful implementation is the alliance of multiple partners and stakeholders stemming from different organs of control, operating thus as balancing tool for leveraging more cooperation and maintaining organisational as well as social consent. Second and more interestingly, the study draws attention on how men are identified simultaneously as key problem but also as conveyer for organisational change. They are no longer excluded in their own privileged role in the management and silent witness of the tremendous change in the greater societal context but are an active part of the solution. Hence, these organisational measures offer them the possibility to question organisational processes and assumptions inscribed in what we will here call the hegemonic managerial masculinity frames.
Son yıllarda gittikçe büyüyen araştırmalar, kadın ve erkeklerin yönetimsel ve örgütsel güç pozisyonlarındaki asimetrik temsillerini belgelemektedir. Örgütsel alandaki görünmez toplumsal cinsiyet ayrımcılığına hali hazırda odaklanan çalışmaları genişletmek yerine bu çalışma, yaygın örgütsel çalışmalarda toplumsal cinsiyet bağlamında sıklıkla göz ardı edilen bir boyutu araştırmayı hedeflemektedir: Değişimi nasıl mümkün kılarız? Bunu yaparken de eleştirel ve feminist bir perspektifi benimsemekte ve değişimin görmezden gelinen araçlarına ışık tutmaya çalışmaktadır. Bu amaç doğrultusunda bu çalışma, amacı örgütsel dinamiklerde toplumsal cinsiyet eşitliği uygulamalarını açığa çıkarmak olan bir nitel vaka incelemesi üzerine kurulmuştur. Erkek-egemen endüstri ve teknoloji şirketi olan Fransa’daki bir otomobil şirketi bağlamında yürütülen bu çalışma, erkekleri ve farklı erkekliklerin icrası konusunda gittikçe artan bir bilinci hedefleyen zengin ve ilginç sonuçlar elde etmiştir. Çalışmanın öne çıkan sonuçlarına göre başarılı bir örgütsel uygulamanın ön koşulu işbirliğini artırma ve örgütsel olduğu kadar sosyal kabulü de sürdürme konusunda dengeleyici rolü oynayacak birden fazla ortak ve paydaşın bu konuda beraber çalışmasıdır. İkinci ve daha ilginç olanı ise, bu çalışmanın erkeklerin hem problemin nedeni hem de örgütsel değişim için çözümün bir parçası olduklarını göstermesidir. Erkekler artık ayrıcalıklı yönetimsel pozisyonlarında, bu eşitsizliğin sessiz tanıkları olarak dışarıda bırakılmamakta; aksine, çözümün aktif bir parçası olmaktadır. Bu nedenle, bu gibi örgütsel ölçümler erkeklere bizim örgütsel hegemonik erkeklik süreçleri dediğimiz süreçleri ve varsayımları gözden geçirme imkânı sunmaktadır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Philosophy, Sociology, Creative Arts and Writing |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | May 15, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 11 |