Objective: Self-esteem, is the approval of the self-concept by evaluating himself that defines person to be self-satisfied, likeable, lovable, self confident without seeing one’s self inferior or superior. Higher self-esteem is associated with positive body image, lower self-esteem is associated with negative body image. Depression is a clinical syndrome that might deteriorate self esteem. In this research we aimed to determine the effects of depresssion and anxiety symptoms on self-esteem and social appearance anxiety. Methods: One hundred and seventy six randomly selected participants between the ages of 12-24 those admitted to Ankara Zekai Tahir Burak Women Health Education and Research Hospital Youth Center and accepted to participate the research were taken to the study. Participants were asked to fullfill sociodemographic data form, Rosenberg Self-Esteem Scale (RSES), Social Appearance Anxiety Scale (SAAS), Beck Depression Inventory (BDI) and Beck Anxiety Inventory (BAI). Results: Regarding to the relationship between RSES, SAAS, BDI and BAI, strongly positive correlation was found. Level of income and parents education is negatively correlated with all inventory scores. According to the lineary regression analyses BDI scores positively predicted RSES and SAAS scores, level of income negatively predicted SAAS scores and losing the effects of significancy of other correlations were shown. Also SAAS and RSES scores were positively correlated with each other. Conclusion: This research shows that depression severity has a worsening effect on social appearance anxiety and self-esteem. Economic difficulties increase social appearance anxiety. Also social appearance anxiety and self-esteem are related with each other. We think especially in countries majority with young generations such as Turkey, according to researches on relationship between these clinical entities goverments might develop individual, family, and psychosocial rehabilatiton based social programs, those positively affect the mental health of young people and help them in their future lives to become happier and healthier individuals.
Amaç: Benlik saygısı, kişinin kendini değerlendirmesi sonucunda ulaştığı benlik kavramını onaylamasından doğan beğeni durumu olup kişinin kendini olduğundan aşağı ya da üstün görmeksizin kendinden memnun olma, beğenilir, sevilmeye değer bulma ve özüne güvenme halini tanımlamaktadır. Olumlu beden algısı yüksek benlik saygısı ile; olumsuz beden algısı ise düşük benlik saygısı ile ilişkilidir. Depresyon ve anksiyete bozuklukları ise benlik saygısı ve sosyal görünüş kaygısı üzerine etki edebilen klinik durumlardır. Bu çalışmada depresyon ve anksiyete belirtilerinin benlik saygısı ve sosyal görünüş kaygısı üzerine etkilerinin ve benlik saygısı ile sosyal görünüş kaygısı arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır Yöntem: Çalışmaya Ankara Zekâi Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gençlik Ünitesi’ne başvuran yaşları 12-24 arasında değişen toplam 176 kadın hasta dahil edilmiştir. Katılımcılar sosyodemografik veri formu, Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği (RBSÖ), Sosyal Görünüş Kaygısı Ölçeği (SGKÖ), Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ) ve Beck Anksiyete Ölçekleri’ni (BAÖ) doldurdular. Bulgular: BDÖ ve BAÖ puanları ile SGKÖ ve RBSÖ puanları arasında pozitif yönde güçlü bir ilişki olduğu saptanmıştır. Gelir düzeyi ve ebeveynlerin eğitim seviyesinin ise tüm ölçekler ile negatif ilişki gösterdiği görülmüştür. Çoklu regresyon analizi sonucunda ise BDÖ puanının hem RBSÖ hem SGKÖ puanı üzerine pozitif yönde yordayıcı etkisinin, ailenin gelir düzeyinin ise SGKÖ puanı üzerine negatif yönde yordayıcı etkisinin olduğu saptanmış, diğer ilişkilerinin anlamlılığının kaybolduğu görülmüştür. Ayrıca, SGKÖ ve RBSÖ puanlarınında pozitif ilişki gösterdiği bulunmuştur. Sonuç: Bu çalışma depresyon belirti şiddetinin gerek sosyal kaygı düzeyi gerekse benlik saygısı üzerinde olumsuz etkisinin olduğunu göstermiştir. Ekonomik zorlukların ise sosyal görünüş kaygısını arttırdığı saptanmıştır. Ayrıca sosyal kaygı düzeyi ile benlik saygısının birbiri ile ilişkili olduğu görülmüştür. Özellikle ülkemiz gibi genç nüfusun yoğunlukta olduğu ülkelerde bu durumların ilişkisine dair çalışmalar ve gençlerin özsaygılarını kazanmalarına yönelik bireysel, aile ve toplumsal psikososyal rehabilitasyon programlarının gençlerin ruh sağlığını olumlu yönde etkileyeceği ve onların gelecek yaşamlarında daha mutlu ve sağlıklı bireyler olmalarına yardımcı olacağı kanaatindeyiz.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 3 Issue: 3 |