Kapitalizmin dünya ölçeğinde gelişip yayılmasında bu süreci hızlandıracak, muhalefeti minimize edecek ve karşıtlığı sistemin kendi içinde öğütüp, eritecek bir dizi kurumun, yapının ve stratejinin üretilmesi yönündeki girişimler eşlik etmektedir. Atılan bu adımlar, sermayenin politika ve stratejilerinde doğrudan bir “yumuşamayı” hedeflemese de işçi sınıfının geneli ile emek örgütlerinin algı sistemi üzerindeki uzun ve orta vadedeki etkileri göz önüne alınarak “yalnızca söylem düzeyinde belli bir mutabakatı” amaçladığı dikkat çekmektedir. UN/Birleşmiş Milletler, ILO/Uluslararası Çalışma Örgütü, EU/Avrupa Birliği ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni sınıf örgütlerinde algı sapmasına yol açan bu tarz kurum ve anlaşmalar arasında saymak mümkündür. Bu tarz yapılarla sermaye birikimi arasındaki nesnel ilişkiyi göstermek için, bu çalışmada kurum olarak ILO, sermaye stratejisi olarak ise Türkiye’de son dönemde yoğun olarak gündeme getirilen ÖİB/Özel İstihdam Büroları seçilmiştir. Buna göre çalışma, öncelikle ILO’nun tarihsel gelişimi ve arka planına odaklanmaktadır. Takip eden bölümde ÖİB konusunun ILO tarafından tarihsel olarak ele alınış biçimi eleştirel bir bakış açısıyla aktarılmaktadır. Çalışma, işçi kiralama uygulamasının ekonomi politiği ve ÖİB’lerin tarihsel gelişimini analiz ederek devam etmekte, kapitalizmin bir kurumu olarak ILO ile ÖİB arasındaki ilişkiyi kurma işi bu bölümde okuyucuya bırakılmaktadır. Son bölümde ise, yeni bir endüstri olarak Özel İstihdam Bürolar’ında sermaye birikimi konusu ele alınmaktadır. Bu bölüm, ÖİB’lerde bir üretim ve değer yaratma süreci söz konusu olmadığı için, ÖİB ile üretken kapitalist arasındaki ilişkinin tüccar kapitalist ve üretken kapitalist arasındaki ilişkiyle aynılaştırılma riskini bertaraf etmeyi amaçlamaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Case Report |
Authors | |
Publication Date | February 1, 2010 |
Published in Issue | Year 2010 Volume: 10 Issue: 35 |