Ferit Edgü toplumcu gerçekçiliğin sınırlarını sorgulayan ve eş anlı olarak Batı’da gelişen varoluşçu edebiyatı izleyerek “şimdi”yi yakalamaya uğraşan edebiyatın ’50 kuşağının bir parçasıydı. Biçimde ve özde yeniyi arayan bu kuşağın içerisinde Ferit Edgü’yü farklı kılan unsurlar nelerdi? Edgü’nün minimalist yapısıyla umutsuzluk, sıkıntı, var olmak ya da hiçlik gibi meseleler üzerine yoğunlaşan anlatıları, yazmak eylemi, yaşamayı ve yazmayı denemek, susmak ya da anlatmak arasında gidip gelen edebi ve varoluşsal sorularını okurla paylaşır. Bu makalede Ferit Edgü’nün ’50 kuşağı içerisindeki özgün konumuna, Beckett’ten, Deleuze’den, Joyce’dan, Kafka’dan söz açarak dile ve yazmak eylemine, insanın derin umutsuzluğuna dair sorularına yanıt arayan metinlerinden yola çıkılarak bakılacaktır
Questioning the limits of social realism while following the existentialist literature growing in the West and aiming to seize the moment, the “now”, Ferit Edgü was part of the ‘50 generation. What were some of the factors that distinguished Ferit Edgü from others in this generation that were looking for the new in the essence and the format? With Edgü’s minimalist form, in his narration focusing on the subjects of hopelessness, discomfort, existence or non-being Edgü shares the literal and existential issues that wobble between the act of writing, trying to live and write and be quiet or narrate. In this article, Ferit Edgü’s unique position in the ’50 generation and language and act of writing from Beckett, Deleuze, Joyce to Kafka will be looked upon through the texts that have been looking for responses to the deep hopelessness of individual
Ferit Edgü Generation of 1950 in Turkish Literature Turkish Story existentialism narration.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | April 1, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Issue: 13 |