1896-1901 yılları arasında varlık gösteren ve kendisinden sonraki edebiyat üzerinde güçlü etkiler bırakan Servet-i Fünun, benzer tema ve imajlara yer veren yazarların oluşturduğu bir edebî topluluktur. Aynı zamanda bir duygu hareketi niteliğindeki Servet-i Fünun’da hissiyatı oluşturan dinamiklerden biri yüceliktir. Bu edebiyatta yüce duygusu, yoğun olarak tabiatın haz ve korku uyandıran yönleriyle betimlendiği manzaralarda açığa çıkmaktadır. Topluluğun iki kurucu ismi Halid Ziya Uşaklıgil ve Tevfik Fikret’in eserlerinde örnekleri görüldüğü üzere yücelik, doğayla ilgili izlek ve motiflerin temerküz ettiği birtakım hatlar oluşturur. Korku, kaygı, dehşet, tutku, hayranlık gibi sınırda deneyimlenen duygular ve bu duyguların doğayla ilişkilendirilerek aktarımı yücenin üretimine dair bir temsil anlayışını işaret etmektedir. Genellikle manzaranın temaşası sırasında açığa çıkan yüce, haz ve korku temelli duyguların yeniden üretimini ve dolaşımını açıklayan estetik bir bağlam yaratmaktadır. Bu çalışmada, Kantçı terminolojinin “yüce” kavramsallaştırması ve Burke’ün yüce üzerine görüşleri referans alınarak Halid Ziya ve Tevfik Fikret’in eserlerinde yücenin Servet-i Fünun’daki duygu rejimiyle bağlantısı incelenmektedir.
Servet-i Fünun, which existed between 1896-1901 and left a strong influence on the literature that followed it, is a literary community formed by writers with similar themes and images. In Servet-i Fünun, which is also a movement of emotion, one of the dynamics that constitute the feeling is the sublime. In this literature, the feeling of the sublime is intensely revealed in landscapes in which nature is depicted with its pleasurable and frightening aspects. As exemplified in the works of the two founding figures of the society, Halid Ziya Uşaklıgil and Tevfik Fikret, the sublime forms certain lines where themes and motifs related to nature are centred. Emotions experienced on the border such as fear, anxiety, terror, passion, admiration, and the transfer of these emotions by associating them with nature point to an understanding of representation regarding the production of the sublime. The sublime, which is usually revealed during the contemplation of the landscape, creates an aesthetic context that explains the reproduction and circulation of emotions based on pleasure and fear. In this study, with reference to Kantian terminology's conceptualisation of the sublime and Burke's views on the sublime, the connection of the sublime in the works of Halid Ziya and Tevfik Fikret with the regime of emotions in Servet-i Fünun is examined.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology (Other) |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | May 29, 2024 |
Publication Date | May 31, 2024 |
Submission Date | March 12, 2024 |
Acceptance Date | May 4, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 29 |