This study, starting with Dutton’s defnition of contemporary art as an alienation from the natural adaptive origin of art and taste based on his evolutionary theory of art, focuses on the relationship between art and nature. When Dutton’s empirical perspective is insufcient to produce a satisfactory answer, this study resorts to the nature-art relation revealed in Schelling’s early philosophy with the need for a more fundamental explanation. Depending on Schelling’s defnition of art as the objectifcation of the absolute identity of subject and object, reason and nature, conscious and unconscious, the resolution of the original contradiction, the ability to make the incomprehensible, inefable truth sensible without damaging the truth, this paper claims that contemporary art is the product of the subject that may not only be separated from its nature but also has chosen to break its bond with it and that it may be considered not-art art, art that alienated from itself by virtue of its conceptual character, but that it also contains the possibility of renewing the broken bond of humanity with nature in a provocative fashion.
Bu çalışmada Dutton’ın, evrimsel sanat teorisi temelinde çağdaş sanatı, sanatın ve beğeninin doğal adaptif kökenine bir yabancılaşma olarak tanımlamasından yola çıkarak, sanat ve doğa ilişkisine odaklanılmış, Dutton’ın empirik bakışının tatmin edici cevap üretmekte yetersiz kaldığı noktada, daha kökensel bir açıklama ihtiyacıyla Schelling’in ilk dönem felsefesinde açığa çıkan doğa-sanat ilişkisine başvurulmuştur. Schelling’in, özne ve nesnenin, akıl ve doğanın, bilinçli ve bilinçsizin mutlak özdeşliğinin nesnelleşmesi, kökensel çelişkinin çözülmesi, kavranamaz, dile gelmez hakikati, hakikate zeval vermeksizin duyusallaştırabilme becerisi olarak sanat tanımına dayanarak, çağdaş sanatın doğasından ayrı düşmekle kalmayıp bağını koparmayı seçmiş öznenin ürünü olabileceği, kavramsal karakteriyle sanat-olmayan sanat, kendine yabancılaşmış sanat sayılabileceği ancak insanın doğayla kopan bağını provokatif bir tarzda yenileme imkanını da kendinde barındırdığı iddia edilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology (Other) |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | November 27, 2024 |
Publication Date | |
Submission Date | September 15, 2024 |
Acceptance Date | October 13, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 30 |