Medeniyetlere ev sahipliği yapmış, uzun zaman imparatorluk başkenti olmuş İstanbul’un ekonomik ve kültürel açıdan ayrıcalıklı konumu, siyasal alandaki ayrıcalıklı konumunu pekiştirmiştir. Bu konumunun elinden alınacağını düşünen İstanbul halkı, Kurtuluş Savaşından sonra Cumhuriyet devrimlerinin hayata geçirildiği dönemde Ankara ile iktidar savaşına girmiştir. Ankara’nın başkent olması İstanbul çevrelerince benimsenmemiş, İstanbul Matbuatı bu muhalifliği sert biçimde yansıtan yazılara yer vermiştir. Babıâli’ye her zaman yakın duran İstanbul’un Ankara muhalefeti ile ilişkileri artmış, Meclisin ikinci grubunun yani muhalefetin sözcüsü konumuna gelmiştir. İstanbul matbuatı bu nedenle İslami ve gerici kesimlerin odağı haline gelmiştir ama bunu gözden kaçırmıştır ya da kaçırmak istemiştir. Bu muhalifliğin dozajı Takrir-i Sükûn yasasına kadar artmış, yasanın çıkması ile İstanbul Ankara’nın egemenliğini kabul etmiş gözükmüş ve muhalefet gerilemiştir. Bu makalede Cumhuriyetin kurulması ile başlayan ve Takrir-i Sükûn yasasının çıkmasına kadar geçen sürede, İstanbul’un Ankara’ya karşı egemenlik savaşı, İstanbul Matbuatından muhalefetin tipik bir örneği olan “Tanin”den örneklerle gösterilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kamu Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2006 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2006 Sayı: 2 |