Türkiye’de yirmi yılı aşkın süredir hem siyasi hem de sivil alanda özellikle kadının güçlendirilmesi retoriği ile ilişkili kadın kooperatiflerine olan ilginin arttığı gözlenmektedir. Kadınların ekonomik ve sosyal olarak potansiyellerinin “kadın kooperatifçiliği” modeli ile görünürlük kazandığı vurgulanmakta; bu model özellikle siyasi iktidar tarafından teşvik edilmektedir. Başarılı örnekler olmakla birlikte, kadın kooperatiflerindeki iç dinamiklerin çoğunlukla ihmali söz konusudur. Kadın kooperatifleri faaliyet alanları, işleyişleri, aldıkları destekler vb. unsurlar aracılığıyla toplumsal yapı tarafından belirlenen normlara bağlı kalması ve sürdürülmesine dolaylı yoldan katkıda bulunma riskini beraberinde getirmektedir. Bu çalışmanın amacı, Foucault’nun neoliberal yönetimsellik kavramı çerçevesinde kadın kooperatifleri ile ilgili yürütülen politik çalışmalara eleştirel bir bakış açısı sunmak ve alternatifleri tartışmaktır. Bu amaçla, Türkiye’de kadın kooperatiflerinin gelişimine dair hedeflerin yer aldığı kamusal dokümanlar feminist postyapısalcı kuram çerçevesinde analiz edilmektedir. Analizde “kadın kooperatifi teşviki”, “kadınların kooperatifler yoluyla güçlendirilmesi”, “yeniden üretim faaliyetleri” olmak üzere üç tema belirlenmiştir. Sonuç olarak bu çalışma, kadın kooperatifi modelinin toplumsal normları yeniden üretme kapasitesi üzerinde düşünmeye zorlamaktadır.
güçlendirme kadın kooperatifleri neoliberal yönetimsellik siyasi iktidar toplumsal cinsiyet
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Politika ve Yönetim (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 18 Sayı: 40 |