Varsayın ki, bir topluma iki kalıptan birini uygulama yetkisine sahipsiniz. Bu kalıplardan ilkinde, iyi ve kötü şeyler insanlar arasında rasgele olarak dağıtılır. İkincisinde ise tam olarak bazı iyi ve kötü şeyler vardır ve iyi insanlar iyi şeylere, kötü insanlar ise kötü olan şeylere sahiptir. İlkine “rasgele” kalıp, ikincisine “düzenli” kalıp adını verelim. İlk sualim: Hangi kalıbın size uygulanmasını isterdiniz? Pek çok insana bu suali sordum ve şimdiye kadar henüz düzenli kalıbın uygulanmasını istemeyen bir tek kişi ile karşılaşmadım. Bundan sonra ikinci sualim gelir: Niye düzenli kalıp tercih edilir?
Sofistike insanlar kaçamak cevaplar vereceklerdir. Komplike boyutları görmezden geldiği için, ilk sualimin iyi bir biçimde formüle edilmemiş olduğunu söyleyeceklerdir. Onlar, örneğin şunu da söyleyebilirler; insanlar ha-yatları boyunca sırf iyi şeylere veya sırf kötü şeylere sahip olamazlar, çünkü iyi ve kötü şeyler kaçınılmaz olarak karma durumdadır. Başarı iyidir, ancak başarı sıklıkla kendisi kötü olan zahmetli bir gayrete bağlıdır. Cesaret iyidir, ancak cesaret kendisi kötü olan tehlikeyle yüzyüze kalındığında gösterilebilir. Birine karşı duyulan derin bir aşk iyidir, ancak aşk insanın gözünü kör eder. Bunların tümü doğru ve kitabîdir. İlk suali, iyinin kötüye oranının en uygun dağılım tercihi hakkında bir sual olarak düşünün.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Translators |
Cennet Uslu This is me |
Publication Date | December 15, 2008 |
Published in Issue | Year 2008 Volume: 4 Issue: 15 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi