Sosyal ilimler temel prensiplerini eğitim programlarından alır. Milletlerin toplumsal şekil ve düzenleri eğitim tarzlarının bir neticesidir. Hayat mücâdelesinde başarılı olan milletlerin başarı sebeplerini araştırırken, bu hakikati ortaya koyarak eğitim ve öğretim yöntemlerinde takip ettikleri usûlleri göz önüne tutmak gerekir.
Her millet takip edilen eğitim öğretim yöntemi ile ya yükselir ya da geriler. Batı toplumlarının yükselmesi ve bizim duraklamamız, o mesut diyarlarda takip edilen eğitim öğretim yöntemi ile Doğu’da tatbik olunan tarz arasındaki farktan ileri geldiğini inkar etmek mümkün değildir.
Bu iki eğitim tarzının neticelerini anlamak için derin ve uzun süreli araştırmalara ihtiyaç yoktur. Yüksek eğitimini bitiren bir İngiliz genci ile bir İslâm gencine, hangi mesleği seçeceklerine dair sorulacak bir tek soru, bu farkın anlaşılmasına pek iyi bir vesile olabilir.
Bir İngiliz genci, bireysel yeteneklerinin ve kabiliyetlerinin gelişmesine daha müsâit olan meslekleri birer birer sayabilirken, İslâm gencinin ağzından birilerinin koruması altında yapılabilecek mesleklerin isimleri işitilir. İngiliz genci sömürge ülkelerinden birine giderek orada hayatın her türlü sıkıntılarına göğüs germek sureti ile ve sırf kendi gayret ve azmi ile para kazanma ve zengin olma planlarını düşünürken, İslâm genci kendisini memuriyete götürecek her hangi bir okula girebilmek için yardımcı ve koruyucu aramakla meşgul olur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Tarihten |
Authors | |
Translators |
Mustafa Gündüz This is me |
Publication Date | September 15, 2005 |
Published in Issue | Year 2005 Volume: 2 Issue: 6 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi