III. Selim ile başlayan Osmanlı-Türk modernleşmesi, Tanzimat, II. Abdülhamid, Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerini birbirine bağlamaktadır. Her dönem şüphesiz kendine özgü dinamiklere sahiptir. Buna karşılık, reformcu bir stratejinin içselleştirilmesi bakımından Tanzimat’ı, II. Abdülhamid döneminden ayırt etmek çok da kolay değildir. Aynı şekilde Meşrutiyet dönemi, devletin bekasını mümkün kılacak adımları atmak adına ortaya koyduğu reformcu pratik ile yeni Türk devletinin kuruluş felsefesinin belirlenmesinde önemli bir ufku temsil etmektedir. Ayrıca, Meşrutiyet döneminin Osmanlı-Türk modernleşmesinin sıralanan önemli uğrakları içinde özel bir yere sahip olduğunu vurgulamak gerekir. Türkiye’deki siyasal yaşamı analiz ederken, Meşrutiyet döneminin öncü aktörlerini ve söz konusu aktörler arasındaki ilişkileri dikkate almak gerekmektedir. Ortaya çıktıkları ilk günlerden başlayarak Jön Türklerin deneyimleri hem İttihatçı hareketin üyeleri hem de Cumhuriyet’in kurucu kadrolarını etkisi altına almıştır. Bu etkiyi merkeze alarak, İttihatçılar ile Kemalistler, özellikle Mustafa Kemal, arasındaki ilişkiyi analiz etmek bu çalışmanın temel hedefidir. İttihatçılar ve Kemalistler sosyal arka planları, dünya görüşleri, birbirleriyle ilişkileri ve yaşadıkları siyasi deneyim ışığında karşılaştırıldığında pek çok ortak nokta tespit edilebilmektedir. Bu ortaklığı mutlaklaştırmadan ve elbette iki grup arasındaki farklılıkları görmezden gelmeden, Kemalizmin, büyük oranda Osmanlı-Türk modernleşmesinin, özellikle, İttihatçılığın yaşadığı deneyimin bir ürünü olarak tarih sahnesindeki yerini aldığı iddia edilebilir. Kemalizm, İttihatçılığın günün koşulları içinde bir yandan eriyip diğer yandan yeni bir kalıba dökülmüş halidir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Political Science |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 61 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi