Hukuk normları ekonomik, sosyal ve siyasal güç dağılımından etkilenmekte ve bu dağılımı belirlemektedirler. Hukuk hem mevcut üretim ilişkilerini onaylamakta ve yeniden üretimlerini sağlamakta hem de hiyerarşik ilişkileri gizleyerek ideolojik bir işlev yerine getirmektedir. Hukuk normlarını diğer toplumsal kurallardan ayıran en önemli özellik devletin örgütlü yaptırımına sahip olmalarıdır. Bu nedenle güç ve şiddet hukukun ayrılmaz bir parçasını oluşturmaktadır. Liberal haklar kuramı kimlik ve bölüşüm haklarına karşı ilgisiz olduğu için kamusal irade ve görüş oluşturan siyasi hakları ikincil görmektedir. Günümüzde liberalizm ve demokrasi arasındaki denge liberalizmden yana bozulmuştur. Kimlik ve bölüşüm mücadeleleri polis şiddetiyle bastırılmakta ve polis giderek yasa koyucu bir işlev edinmektedir. Bu makale Türkiye’nin yeni bir toplumsal sözleşme sürecinde, bastırma ve dışlamaların eşlik ettiği yeni bir hegemonya kurulumu aşamasında olduğunu ileri sürmektedir. Bu bağlamda kimlik ve bölüşüm mücadeleleri kapsamında hukuk, şiddet ve polis şiddeti arasındaki ilişki ve işlev tartışılmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makale /Articles |
Authors | |
Publication Date | December 27, 2012 |
Published in Issue | Year 2012 Volume: 36 Issue: 3 |