Bu çalışmada, anayasa hukuku literatüründe özgün örnekler olarak kabul edilen 1945 ve 1952 Anayasa değişikliklerinin analizi hedeflenmiştir. Söz konusu bu Anayasa değişikliklerinin özgünlüğü, Anayasa hükümlerinin kapsam ya da içeriğine dokunulmadan sadece metinde kullanılan Türkçe, Arapça ve Farsça kökenli kelimelerinin değiştirilmesinden kaynaklanmaktadır. 1945’te Cumhuriyet Halk Partisi 1924 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun bazı kelimelerini öz Türkçe olarak tanımladığı kelimelerle değiştirmiş, 1952’de Demokrat Parti 1924 Anayasası’nı tümüyle yeniden yürürlüğe koymuştur. Bu değişiklikler, iki iktidar tarafından farklı gerekçelerle yapılmış ve bu nedenle birbirine zıt hamleler olarak gözükmektedir. Oysa benzer ideolojik kaygılar ve siyasal strateji söz konusudur. Bu anlamda yapılan Anayasa değişiklikleri bir anlamda madalyonun iki yüzünü temsil etmektedir. Bu makalede, her ikisi de bürokratik elitin bir fraksiyonunu temsil eden Cumhuriyet Halk Partisi ve Demokrat Parti’nin Anayasa’nın dilinde yaptıkları değişiklikler, siyasal mücadelenin bir parçası olarak değerlendirilmiştir. Dolayısıyla Anayasa, iktidarların konumlarını güçlendirmek amacıyla kullanılmıştır. Nitekim her iki partinin de, dünyada önemli değişimlerin yaşandığı bir dönemde değişen koşullara uygun, hak ve özgürlüklerin korunması ve genişletilmesi odağında daha demokratik bir anayasa yapma girişimi olmamıştır. Her iki Anayasa değişikliğinde de üzerinde tartışılan tek konu dil olmuştur. Bu nedenle hukuk sisteminin en güçlü sembolü olan anayasada yapılan değişikliklerin, iktidarların ideolojilerinin görünür kılınması ve güçlendirilmesi amacıyla yapıldığı görülmektedir. 1945’te savaş süresince yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle halk nezdinde itibarını kaybeden CHP, Anayasa değişikliğini Cumhuriyet inkılaplarının devamı ve devrimci bir hamle olarak göstermiş bu yolla inkılapları canlandırmaya, halkı partiye yeniden tutundurmaya çalışmıştır. Diğer taraftan bürokrasi-burjuvazi ittifakının zayıfladığı, burjuvazinin etkinliğinin arttığı bu dönemde Anayasa’nın dilinin değiştirilmesi, devleti temsil eden bürokrasinin güç gösterisi olarak gözükmektedir. 1952’deki Anayasa değişikliği ise DP’nin CHP’ye karşı iktidarı boyunca sürdürdüğü rövanşist tutumun yansımasıdır. Diğer taraftan burjuvazinin yeni işbirlikçisi konumundaki DP, eski dili en azından Anayasa’da koruyarak kendisini destekleyen muhafazakâr kesime bir anlamda borcunu ödemiştir. Anayasa değişikliklerinin siyasal anlamının keşfedilmeye çalışıldığı bu makalede, somut koşulların değişimi içinde 1930 yılı itibarıyla dil alanındaki siyasal-ideolojik faaliyetlerin izleri sürülerek Anayasa’daki kelimelerin değiştirilmesi kararına ulaşan sürecin her iki iktidar açısından karşılaştırmalı analizi hedeflenmiştir.
Anayasa Değişikliği Anayasa’nın Dili Bürokratik Elit Cumhuriyet Halk Partisi Demokrat Parti.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makale /Articles |
Authors | |
Publication Date | June 14, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 46 Issue: 2 |