1948’den itibaren kabul edilen temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası ve bölgesel belgelerin pek çoğunda sivil bir hak olarak yer alan “kanun yoluna başvuru hakkı” veya “mahkemeye erişim hakkı”nın ve “adil ve aleni yargılanma hakkı”nın tarihsel geçmişi eski olmakla birlikte, bu hakları ve bunlardan öte hakları da kapsamına alan ve sosyal ve ekonomik hak olma niteliği de kazanmış olan adalete erişim hakkının tarihçesi yenidir. Öte yandan, toplumsal cinsiyet kalıp yargıları, ayırımcılık içeren kanunlar, birbiriyle kesişen veya birleşen ayırımcılıklar, prosedüre ve kanıta dayalı uygulamalar ve adli mekanizmalara erişimde kadınların karşılaştıkları coğrafi, fiziksel, ekonomik, sosyal ve kültürel engeller nedeniyle, kadınların adalete eşit erişimi konusunda özel düzenlemeler yapılmıştır. Bu nedenle kadınların adalete erişimi konusunun uluslararası belgelerde yer alması çok daha yenidir. Sözkonusu belgeler, kadına yönelik ayırımcılığın bazı kadınları farklı derecelerde veya erkeklere ve diğer kadınlara kıyasla daha farklı biçimlerde etkilediğine, etnik köken/ırk, yerel halktan veya azınlıktan olma durumu, renk, sosyo-ekonomik durum ve/veya sınıf, dil, din veya inanç, siyasi görüş, milliyet, medeni durum ve/veya annelik durumu, yaş, kentsel/kırsal yerleşim, sağlık durumu, engellilik, mülkiyet durumu, lezbiyen, biseksüel, trans birey ve interseks kimliği gibi birtakım faktörler nedeniyle kesişen ayırımcılığın kadınlar için adalete erişimi daha da zor hale getirdiğine de vurgu yapmaktadır. Genel olarak adalete erişim ve özel olarak kadınların adalete erişim hakkı pek çok hakkı içinde barındırır. Adli yardım hakkı bunlardan biridir ve adalete eşit erişimin sağlanmasında büyük önem taşımaktadır. Kadınların adli yardım hakkı, Avrupa Konseyi’nin Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkında Sözleşmesi ve BM Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayırımcılığın Ortadan Kaldırılması Komitesi’nin Kadınların Adalete Erişimine İlişkin 33 No’lu Genel Tavsiye Kararı’nın (2015) yanısıra, yine Komite’nin Kadınlara Yönelik Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddete İlişkin 35 sayılı Genel Tavsiye Kararı’nda (2017) da düzenlenmiş bulunmaktadır. Sözkonusu düzenlemeler, kural olarak kız çocuklarını da kapsamaktadır. Bu çalışmada genel olarak adalete erişim hakkı, kadınların adalete eşit erişim hakkı ve kapsamı özetlendikten sonra, kadınların adli yardım hakkı üzerinde yoğunlaşılacak ve konu uluslararası, bölgesel ve Türk hukuku düzenlemeleri ve AİHM içtihatları çerçevesinde analiz edilmeye çalışılacaktır. Sonsöz olarak yazar, herkes için adli yardıma eşit erişimin sağlanması için, yargılama öncesi hukuksal danışmanlık ve rehberlik hizmetlerini de kapsayan kanun yolu masrafları sigortasının sosyal güvenlik sistemine dahil edilmesini önermektedir.
adalete erişim hakkı kadınların adalete eşit erişim hakkı adli yardım hakkı kadınların adli yardım hakkı güç koşullardaki veya özel ihtiyaçları olan grupların adli yardım hakkı
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Gender and Politics |
Journal Section | Makale /Articles |
Authors | |
Publication Date | July 8, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 47 Issue: 1 |