Moğolistan, 1990 yılı itibariyle kapitalist ekonomiye geçmiş ve her alanda hızlı bir dönüşüme sahne olmuştur. Moğolistan’ın geçirdiği dönüşüm, 1980’lerle beraber dünyada etkili olmayan başlayan, her alanda esnekliği temel alan Post-Fordist uygulamalara da sahne olmuştur. Post-Fordist birikim rejimi, üretimin çevre ülkelere kaydığı ve merkezin gelişen otomasyon sistemi ile üretimi kontrol ettiği, sermayenin artık değer oranını yükselttiği bir dönemdir. Bununla beraber Post-Fordist dönemde işgücünün feminizasyonu da gerçekleşmiş, kadınlar iş hayatına daha fazla atılmaya başlamıştır. Post-Fordist dönemde ekonomik ve toplumsal dönüşüm geçiren Moğolistan’da ise kadınlar uzun yıllar iş hayatının bir parçası haline gelmiş, yüksek oranlarda temsiliyete sahip olmuşlardır. Moğolistan’ın en büyük istihdam kaynağı olan devlette de kadın temsili daha fazladır. Kamu kurumlarında kadınların aşırı temsili bulunmakla beraber, kadınlar daha çok yükselme şansının az olduğu, öğretmenlik, hemşirelik gibi ev ve bakım hizmetleriyle benzerlikleri bulunan özel devlet hizmeti görevlileri statüsünde istihdam edilmektedirler. Bununla beraber üst ve orta düzey yöneticilikte ve kurum içinde¬ Moğolistan’ın ataerkil geleneksel yapısından kaynaklı olarak toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine denk gelinmektedir. Söz konusu toplumsal cinsiyet ilişkilerini ortaya çıkarmak için Moğolistan’da seçilen üç kamu kurumunda, toplamda 22 kişi ile yüz yüze derinlemesine mülakatlar yapılmıştır. Moğolistan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Moğolistan Milli Eğitim Bakanlığı ve Moğolistan İstatistik Kurumunda yapılan mülakatlar sonucunda elde edilen veriler analiz edilmiştir. Bu doğrultuda Moğolistan kamu yönetiminde Post-Fordist uygulamaların tam olarak hayata geçirilemediği görülmüştür. Bu duruma ek olarak istihdamdan ev içerisindeki sorumluluklara ve bu sorumlulukların iş hayatına etkisine kadar bütün alanlarda toplumsal cinsiyet kalıpyargılarıyla karşılaşılmıştır. Kurum içerisinde bulunan toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin yalnızca kadınları değil, erkek kamu personellerini de etkilediği ve kurumlar açısından olumsuz etkileri olduğu tespit edilmiştir. Buradan hareketle yapılan araştırmanın, Moğolistan kamu yönetimindeki toplumsal cinsiyet ilişkilerini anlama ve sorunların ortadan kaldırılması açısından önem taşıdığı düşünülmektedir. Post-Fordist dönemde artan kadın istihdam oranlarının aksine kurum içerisindeki durumun doğrudan katılımcıların görüşleriyle aktarılması, istatistiksel olan ile uygulamada karşılaşılan arasındaki farkın anlaşılması açısından önem taşımaktadır.
Bu çalışma Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) Koordianatörlüğü tarafından desteklenmiştir.
SBE-2023-208
Mongolia transitioned to a capitalist economy in 1990 and witnessed a rapid transformation in all areas. The transformation Mongolia underwent also included Post-Fordist practices that started to have an impact globally in the 1980s, which were based on flexibility in all areas. Post-Fordist regime of accumulation and mode of regulation is a period in which production shifts to the periphery, and the center controls production through an evolving automation system, thereby increasing the rate of surplus value. Additionally, the feminization of the workforce occurred during the Post-Fordist era, with women increasingly entering the workforce. In Mongolia, which experienced economic and social transformations during the Post-Fordist period, women became an integral part of the labor force and achieved high levels of representation. In the state, which is the largest source of employment in Mongolia, there is a higher representation of women. Although there is an overrepresentation of women in public institutions, they are primarily employed in positions such as teaching and nursing, which are similar to household and care services and have limited opportunities for advancement. However, in upper and middle-level management and within institutions, gender inequalities are observed due to Mongolia's patriarchal traditional structure. To reveal these gender relations, in-depth face-to-face interviews were conducted with a total of 22 individuals in three selected public institutions in Mongolia. The data obtained from interviews conducted at the Ministry of Labor and Social Protection, the Ministry of Education and Science, and the National Statistical Office of Mongolia were analyzed. Accordingly, it was observed that Post-Fordist practices were not fully implemented in public administration in Mongolia. In addition, gender stereotypes were encountered in all areas, from employment to household responsibilities and the impact of these responsibilities on work life. It was determined that gender inequalities within institutions not only affect women but also have negative effects on male civil servants and the institutions themselves. Therefore, it is believed that this research is important in understanding gender relations in Mongolia's public administration and in addressing these issues. Contrary to the increasing rates of female employment in the Post-Fordist era, the direct transmission of the situation within institutions through the perspectives of participants is crucial for understanding the discrepancy between statistical data and encountered practices.
SBE-2023-208
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Gender and Politics |
Journal Section | Makale /Articles |
Authors | |
Project Number | SBE-2023-208 |
Publication Date | December 15, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 47 Issue: 6 |