Bu çalışmada, Friedrich Meinecke Devlet Aklı kavramın izlerini, Niccolò Machiavelli’den başlayarak Leopold von Ranke’ye kadar, yani 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar Avrupa merkezli bir tarihsel perspektifle sürer. Devlet Aklı Meinecke’ye göre, devlet, hukuk ve ahlakın zorunluluklarından vareste bir yapı olarak, tarih boyunca farklı biçimlerde tezahür etmiş olsa da özü itibariyle aynı kalmıştır. Modern devletin doğuşunu ve evrimini anlamak için, sadece yapısal değişimlere değil, aynı zamanda devlet aklı noktasında filozofların düşünsel katkılarına da dikkat edilmesi gerektiğini vurgular. Meinecke’nin, siyaset felsefesi ve tarih analizi arasındaki bağlantıyı usta bir şekilde kuran eserleri hem tarih bilimi hem de siyaset teorisi alanlarında çıkış noktası oluşturur. Avrupa merkezli olması eleştirilebilir bir yönü olsa da modern devlet kavramının düşünsel temellerini anlamak için sunduğu çerçeve, her dönem geçerliliğini korumayı başarmıştır. Meinecke, iktidarın "iyi" ya da "kötü" olmadığını, aksine bu kategorilere duyarsız bir doğaya sahip olduğunu ifade ederek, devletin ahlaki çatışmalardaki rolünü tarafsız bir bakış açısıyla ortaya koyar. Meinecke’nin analizleri, modern devletlerin karar alma süreçlerinde ahlak ve çıkar arasındaki gerilimi anlamak isteyen tarihçiler, siyaset bilimciler ve felsefeciler için bugün de rehber niteliğindedir. Onun çalışmaları, tarih ve siyasetin birbirinden ayrılamayacak şekilde nasıl iç içe geçtiğini gözler önüne serer.
Bu çalışmada, Friedrich Meinecke Devlet Aklı kavramın izlerini, Niccolò Machiavelli’den başlayarak Leopold von Ranke’ye kadar, yani 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar Avrupa merkezli bir tarihsel perspektifle sürer. Devlet Aklı Meinecke’ye göre, devlet, hukuk ve ahlakın zorunluluklarından vareste bir yapı olarak, tarih boyunca farklı biçimlerde tezahür etmiş olsa da özü itibariyle aynı kalmıştır. Modern devletin doğuşunu ve evrimini anlamak için, sadece yapısal değişimlere değil, aynı zamanda devlet aklı noktasında filozofların düşünsel katkılarına da dikkat edilmesi gerektiğini vurgular. Meinecke’nin, siyaset felsefesi ve tarih analizi arasındaki bağlantıyı usta bir şekilde kuran eserleri hem tarih bilimi hem de siyaset teorisi alanlarında çıkış noktası oluşturur. Avrupa merkezli olması eleştirilebilir bir yönü olsa da modern devlet kavramının düşünsel temellerini anlamak için sunduğu çerçeve, her dönem geçerliliğini korumayı başarmıştır. Meinecke, iktidarın "iyi" ya da "kötü" olmadığını, aksine bu kategorilere duyarsız bir doğaya sahip olduğunu ifade ederek, devletin ahlaki çatışmalardaki rolünü tarafsız bir bakış açısıyla ortaya koyar. Meinecke’nin analizleri, modern devletlerin karar alma süreçlerinde ahlak ve çıkar arasındaki gerilimi anlamak isteyen tarihçiler, siyaset bilimciler ve felsefeciler için bugün de rehber niteliğindedir. Onun çalışmaları, tarih ve siyasetin birbirinden ayrılamayacak şekilde nasıl iç içe geçtiğini gözler önüne serer.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Political Theory and Political Philosophy |
Journal Section | Book Review |
Authors | |
Publication Date | March 20, 2025 |
Submission Date | December 28, 2024 |
Acceptance Date | March 10, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 49 Issue: 1 |