By the 1850s, the Haymana-Cihanbeyli area was filled with nomads, whose origins were Eastern Anatolia or Southern Azerbaijan. One of them was the Cihanbeyli tribe and the other eight tribes or communities which were under this tribal administration. While each of these communities was ruled by tribal rulers (mir) in the long Ottoman history, after the declaration of the Tanzimat-i Hayriye (Edict of Gülhane) in 1839 when the empire aimed to take control of nomadic organizations and include them in the same administrative system as other citizens, the process of being included in the system has accelerated. Accordingly, and especially towards the 1850s, the nomadic communities in the Cihanbeyli-Haymana area were transformed into a separate town/district governorship under the name of the Aşayir-i Seb’a Kaymakamlığı, that is to say, Yedi Aşiret Kaymakamlığı (Seven Tribe Governorship). This development was undoubtedly against tribal rulers like Alişan Bey, who had an influence on him in the region. In Central Anatolia, there were approximately 103 nomad villages in the Cihanbeyli-Haymana area and provided agriculture as well as livestock. They have exceptionally special features by embroidering the Ottoman mosaic and Turkish-Islamic culture to Central Anatolia by preserving their social and cultural structures till today with their efforts in animal husbandry, agriculture, and trade. Since it provides a cross-section of these features, our study makes an important contribution to the nomadic studies in Anatolia.
1850’lere gelindiğinde Haymana-Cihanbeyli sahası menşei aslen Anadolu’nun doğusu veya Güney Azerbaycan olan konar-göçerler ile dolmuş durumdadır. Cihanbeyli Aşireti ve bu aşiret idaresi altında bulunan diğer sekiz aşiret veya cemaat bunlardandır. Bahsi geçen bu toplulukların her biri uzun Osmanlı tarihinde aşiret mirleri tarafından idare edilmekte iken, Tanzimat-ı Hayriye’nin ilanı (1839) ile devletin konar-göçer teşekkülleri kontrol altına alıp, diğer vatandaşları gibi aynı idari sistemine dahil etmeyi hedeflemesi neticesinde bu toplulukların da idari anlamda değişim geçirerek sisteme dâhil edilme süreci hız kazanmıştır. Bu doğrultuda ve bilhassa 1850’lere doğru Cihanbeyli-Haymana sahasındaki konar-göçer topluluklar Aşayir-i Sebʽa Kaymakamlığı yani Yedi Aşiret Kaymakamlığı adı altında müstakil bir kazaya/kaymakamlığa dönüştürülerek merkezden atanan idarecilerle yönetilmeye başlanmışlardır. Bu gelişme, şüphesiz Alişan Bey gibi bölgede nüfuz sahibi olan aşiret ağalarının aleyhine olmuştur. Orta Anadolu’da, Cihanbeyli-Haymana sahasında yaklaşık 103 kadar köy ile varlıklarını sürdüren konar-göçerler hayvancılık yanında ziraat ile de maişet temin etmişlerdir. Onlar hayvancılık, tarım ve ticaret ile meşgul olmalarının yanında sosyal ve kültürel yapılarını koruyarak günümüze kadar gelebilmiş olmalarıyla Osmanlı rengini, Türk-İslam kültürünü Orta Anadolu’ya nakşetmeleriyle müstesna hususiyetlere sahiptirler. Bu hususiyetlerden bir kesit sunuyor olmasıyla çalışmamız, Anadolu’daki konar-göçer literatürüne önemli bir katkı sunmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2019 |
Submission Date | May 15, 2018 |
Published in Issue | Year 2019 |
Aksaray Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi dergisi Mütefekkir, her yılın 15 Haziran ve 15 Aralık tarihlerinde olmak üzere basılı ve online olarak yayınlanan, uluslararası akademik ve hakemli bir dergidir.