Tabiatçı filozofların öne sürdüğü zorunlu nedensellik fikrine karşı peygamberliğin ispatı için erken dönem İslâm düşüncesinde birtakım teoriler geliştirilmiştir. Bu amaçla Mu‘tezilenin geliştirdiği tab‘, i‘timâd ve tevellüd gibi teorileri de zorunlu nedenselliği çağrıştırmaları nedeniyle reddeden Eş‘arîler ise “âdet” teorisini geliştirmişlerdir. Âdet teorisi, nedenselliğin zorunluluğunu reddeden ve tabiatta süreklilik ifade eden sebep-sonuç ilişkisinin gerçekte var olmadığı, varmış gibi algılanmasının alışkanlık kaynaklı olduğunu ileri sürer. Fakat Gazzâlî ve kimi kelâmcılar hârikulâde olayların duyularda şüphe oluşturduğunu ve mûcize gibi hissî kerametin de mümkün olması durumunda duyularda var olan zorunlu bilginin ortadan kalkacağına dair endişelerini ifade etmişlerdir. Çalışmamız, Gazzâlî’nin bu husustaki endişelerinin anlaşılmasının ancak duyusal bilgi ve âdet teorisinin izah edilmesiyle mümkün olacağı hipotezi üzerine kuruludur. Bu amaçla Gazzâlî merkeze alınarak aynı konuda fikirlerini belirten diğer Eş‘arî kelâmcıların eserleri incelenerek doküman analizi yapılmış, elde edilen veriler söylem analizi yöntemiyle değerlendirilmiştir. Neticede, Gazzâlî’nin duyulara dayalı bilgide şüpheci ve agnostik bir bilgi anlayışından kaçınma çabası nedeniyle hissî kerametlerin gerçekleşmesinin imkanı hususunda diğer Eş‘arî kelâmcıların baskın olarak öne çıkan görüşlerinden farklı bir tavır takındığı tespit edilmiştir. Böylelikle çalışma literatürde Gazzâlî’nin Eş’arî mezhebine bağlılığının derecesi hakkında yürütülen araştırmalara ele alınan konu üzerinden bir katkı sunmayı hedeflemektedir.
Some theories were developed in early Islamic thought to demonstrate the validity of prophethood in opposition to the idea of necessary causality put forward by naturalist philosophers. For this purpose, the Ash’arites developed the theory of “ādat” (custom) because they rejected the theories of the Mu‘tazilites such as tab‘, i‘timād, and tawallād because of their connotation of necessary causality. The ‘ādat theory rejects the necessity of causality and argues that the causeeffect relationship, which expresses continuity in nature, does not exist in reality and is merely a product of habit. However, al-Ghazālī and some theologians have expressed their concern that miraculous events create doubt in the senses and that the necessary knowledge existing in the senses would disappear if sensory miracles were possible. Our study is based on the hypothesis that an understanding of al-Ghazālī’s concerns in this regard is possible only by explaining the theory of sensory knowledge and custom. For this purpose, the works of other Ashʿarite theologians who expressed their opinions on the same subject were examined by focusing on al-Ghazālī, document analysis was conducted, and the data obtained were evaluated through discourse analysis. As a result, it was determined that al-Ghazālī, due to his effort to avoid a skeptical and agnostic understanding of knowledge based on the senses, took a different stance from the predominant views of other Ashʿarite theologians regarding the possibility of the realization of sensory miracles. Thus, this study aims to contribute to the scholarly literature on the degree of al-Ghazālī's adherence to the Ash‘arī school by examining the subject under consideration.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kelam |
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 16 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 11 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 11 Sayı: 22 |
Aksaray Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi dergisi Mütefekkir, her yılın 15 Haziran ve 15 Aralık tarihlerinde olmak üzere basılı ve online olarak yayınlanan, uluslararası akademik ve hakemli bir dergidir.