Günümüzde artan nüfus ve çeşitlenen ekonomik faaliyetler nedeniyle şehirlerdeki enerji tüketimi önemli ölçüde artmaktadır. Yapı sektörünün, Avrupa Birliği'nde nihai enerji tüketiminin ve toplam CO2 emisyonunun artmasında ciddi bir sorumluluğu olduğu bilinmektedir. Son yirmi yılda, Avrupa Birliği'nde konut binaları için enerji verimliliği politikaları kapsamında uygulamalar gerçekleştirilmektedir. Bu bağlamda, AB Enerji Verimliliği Direktifinin etkisiyle Türkiye'de de birçok yasal düzenleme yürürlüğe konulmuştur. 05.12.2008 tarihli Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’nde tarif edilen “Enerji Kimlik Belgesi (EKB)” uygulaması ile binaların enerji tüketimi ve sera gazı emisyonlarının azaltılması beklenmektedir. EKB uygulaması tek bir bina ölçeği kapsamında düşünülmemeli ve arazi yönetimi kapsamında bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Yerleşim yerlerinde etkin bir enerji verimliliği politikası oluşturmak için EKB uygulamaları sonucu elde edilen verilerin mülkiyet, arazi kullanımı, topoğrafik ve atmosferik verilerle entegrasyonu sağlanmalı ve mekânsal analizlerin yapılabildiği bir yapı kurulmalıdır. Bu çalışmada arazi yönetimi paradigması çerçevesinde ülkemizdeki EKB uygulaması değerlendirilmiş, uygulamadaki önemli eksiklikler ortaya konularak, bazı çözüm önerileri sunulmuştur.
Today, energy consumption in the cities is dramatically increasing due to the growing population and various economic activities. The construction sector has a significant responsibility to increase global final energy consumption and total CO2 emission in the European Union. In the last two decades, policies on energy efficiency for residential buildings have been implemented in European Union. In this context, several legal regulations have been introduced in Turkey by the impact of the EU Directive on Energy Efficiency. Energy consumption and greenhouse gas emissions of structures are expected to be reduced with the Energy Performance Certificate (EPC) procedure described in the Regulation on Building Energy Performance. EPC actions should not be considered only in terms of the scale of a single building, and these efforts should be addressed with a holistic approach within the scope of land management. The data obtained from EPC applications should be integrated with land tenure, land use, topographic and atmospheric data to create an effective energy efficiency policy in settlements. Information infrastructure should be established to enable the application of spatial analysis. In this study, EPC actions in our country were evaluated within the land management paradigm, significant deficiencies were introduced, and some suggestions were made.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Engineering |
Journal Section | Geomatic Engineering |
Authors | |
Publication Date | July 18, 2022 |
Submission Date | January 6, 2022 |
Acceptance Date | May 12, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |