İçsel iletişim her hangi bir amaca yönelik olmadan-kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Kaynağı, bireyin iç
dünyası ya da dış uyaranlar olabilmektedir. İç iletişimin malzemesi; insanların günlük yaşamda yaptıkları
ya da yapmadıkları nedeniyle yaşadıkları huzur ya da huzursuzluklar, öfke, kaygı, umut ve umutsuzluklar
olabilmektedir.
Genellikle insanın kendisiyle baş başa kaldığında harekete geçen iç iletişim, en çok uyumak için yatağa
girdiğinde işlemektedir. Bunun sonucu olarak yaşanan uykusuzluk; derecesi ne olursa olsun, insanların
ruhsal durumunu, enerjisini, verimliliğini ve stresle başa çıkma gücünü olumsuz etkileyen bir durumdur.
Bu çalışmanın yapılma gerekçesi; yazarın okuttuğu derslerde gözlediği uyuklama, dalgınlık, derse
odaklanma sıkıntısı yaşayan öğrencilerin çokluğu olmuştur. Söz konusu belirtiler nedeniyle yapılan
görüşmelerde; öğrenciler, yatağa girdiklerinde kafalarını meşgul eden pek çok sorun nedeniyle
uyuyamadıklarını belirtmişledir. Öğrenciler yatağa girdiklerinde, kız arkadaşı ve evlilik, gelecekleri,
mezuniyetleri, ailesi ve yaşadıkları günle ilgili sorunları düşündükleri saptanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 4 Sayı: 2 |
Nişantaşı Üniversitesi kurumsal yayınıdır.