Antik Yunan dünyasının IV. Yüzyılda yaşamış önemli sofistlerin içerisinde yer alan Hippias, özellikle ortaya koyduğu physis (doğa) ile nomos (yasa) arasındaki karşıtlığa vurgu yaparak physis'e öncelik vermesiyle ön plana çıkar. Hippias, bu doğa sayesinde herkesin birbirine benzer ve hatta akraba olduğunu ve dolayısıyla tüm insanların doğaya özdeş, akıl temelli olan ortak yasalar etrafında birleşebileceği ve buradan yola çıkıldığında evrensel bir ideal olan ebedi barışın tesis edilebileceği fikrini ortaya koyar. İşte temelde 'Ebedi Barış' fikrinin ilk savunucusu olan Hippias, kendisinden sonra gelen birçok düşünüre bu bağlamda önemli bir esin kaynağı olmuştur. Daha doğrusu gerek insanların rızası dâhilinde devletin daha sonradan ortaya çıkması bağlamında sosyal sözleşme teorisinin ve gerek eşitsiz ve dolayısıyla çatışmasız bir dünyayı resmeden ebedi barış fikrinin ilk temellerinin Hippias tarafından ortaya atıldığını pekâlâ söyleyebiliriz. Bu bağlamda bakıldığında Hippias'tan sonra ebedi barış fikrinin en önemli temsilcisi 18. Yüzyılın dikkat çeken filozoflarından olan İmmanuel Kant olmuştur. Kant, tıpkı Hippias'ta olduğu gibi tüm insanları dünya vatandaşı olarak görür ve bundan dolayı insanların, ortak yasalar altında milletler topluluğu adı altında birleşebileceğini söyler. Buradan yola çıkan Kant, insanların 'Ebedi Barış'a ulaşacağını söyler. Dolayısıyla Kant, Ebedi Barış fikrinin ilk savunucusu olan Hippias'tan esinlendiği fikri geliştirerek 'Ebedi Barış' adı altında tekrardan formüle etmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 11 Sayı: 1 |
Nişantaşı Üniversitesi kurumsal yayınıdır.