Son dönemlerde ateizmin başarısız olması sonucu deizm
öne çıkmaya başlamıştır. Zira ateizm bir taraftan Tanrıyı yok sayarken, diğer
taraftan tabiatı Tanrının yerine koymaktadır. Böylece insanın var olmasını izah
ederken, Tanrının yerine ikame etmeye çalıştığı tabiatla insanüstü harici bir
iradenin ve kudretin varlığını kabul etmektedir. Dolayısıyla ateistler, tabiatı
insan davranışlarına müdahale etmeyen bir yaratıcı olarak görmektedirler. İnsanüstü
harici bir irade ve kudret olan Tanrı inancı inkâr edilemeyince kişiler, ikinci
adımda deizme yönelmektedirler. Zira deizm, Allah’ın yaratıcı vasfını kabul
ettiği halde Allah’ın peygamberlerle ve kitaplarla gönderdiği dini yükümlülükleri
inkâr etmektedir. Bunu savunurken de Allah’ın, insan aklını ve âlemi, müdahalesine
ihtiyaç kalmayacak en mükemmel şekilde yarattığını ifade etmektedirler. Bu
makalede Kelam ilminin deizme karşı nasıl bir savunma tarzı ortaya koyduğu ele
alınmaktadır. Kelam ilminde akla değer verilmesinin ve kâinatın yaratılışındaki
mükemmel nizamın kabul edilmesinin, mahlûkatın muhtaç vasfı, aklın sınırı ve âlemin
yaratılış gayesine uyumu sebebiyle deizme karşı tavır almada bir zafiyete yol
açmayacağı izah edilmektedir. Hem âlem, varlığını sürdürmek için Allah’ın
yaratmayı devam ettirmesine muhtaçtır, hem de insan aklı, nefsinin ve şeytanın
kışkırtmalarına karşı sosyal nizamı korumak için peygamberlerle gönderilen
ilahi rehberliğe muhtaçtır.
Journal Section | Makaleler |
---|---|
Authors | |
Publication Date | June 15, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 3 Issue: 1 |