Religion is one of the most fundamental social fact that has existed since the early ages of the history. In this long history of humanity, it is clear that literature which is a speech-based art, is a product of human beings' efforts to make sense of existence. The earliest studies on the history of humanity demonstrate that the first religious texts, both in terms of form and essence, are also the first literary texts. Religion has strongly influenced literary texts from past to present and has benefited from the functionality of literature in order to become widespread. Likewise, it is a historical fact that literature has increased his creative potentials by religion through multiple factors. Along with the modern period, religion as in many other fields, has gained an independent identity by separating from both philosophy and literature. However, in the historical process, religion and literature were constantly intersected and the relationship between them continued. Therefore, the relations between two disciplines have always been expressed in different contexts in every period. In this article, the phenomenon of religion and literature will be discussed with an historical perspective with a sociological approach. First, religion and literature will be explained, by explaining the related concepts, and then historical process of the relationship between two disciplines will be explored through a dialectical point of view
Din, ilk insanların tarih sahnesine adım atmalarından bu yana varlığını korumuş en temel sosyal olgulardan biridir. Söze dayalı bir sanat olan edebiyatınsa, insanlığın bu uzun geçmişinde, insanın var oluşu anlamlandırma çabalarının bir ürünü olarak varlık kazandığı açıktır. İnsanlık tarihiyle ilgili yapılan en erken çalışmalar gerek biçim gerekse öz açısından ilk dinî metinlerin, aynı zamanda ilk edebî metinler olduğunu göstermektedir. Din, geçmişten günümüze edebî metinleri güçlü bir biçimde etkilemiş ve yaygınlık kazanabilmek için edebiyatın işlevselliğinden yararlanmıştır. Aynı şekilde edebiyatın da bu süreçte, dinden çok yönlü beslenerek yaratıcı potansiyellerini artırdığı tarihsel bir gerçektir. Modern dönemle birlikte, birçok alanda olduğu gibi din de hem felsefeden hem de edebiyattan ayrılarak bağımsız bir kimlik kazanmıştır. Ancak tarihsel süreç içinde dinin ve edebiyatın yolları sürekli kesişmiş, aralarındaki ilişki güçlenerek devam etmiştir. Dolayısıyla edebiyat ve din gibi kapsamlı iki disiplin arasındaki ilişkiler, her dönemde farklı bağlamlarda dile getirilmiştir. Bu makalede, din ve edebiyat olgusu, tarihsel bir perspektif içinde, sosyolojik bir yaklaşımla ele alınacaktır. İlk önce, din ve edebiyat, kendileriyle ilişkili kavramlar dâhil açıklanacak, sonra tarihsel süreç içinde din ve edebiyat ilişkisi diyalektik bir bakış açısıyla, örneklendirilerek ortaya konulmaya çalışılacaktır
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 1 |
.