II. Mehmed zamanındaki fetihlerle Osmanlı toprakları oldukça genişlemiş, siyasi yapı devletten imparatorluğa evrilmiştir. Sınırların ve siyasi yapının değişmesine bağlı olarak padişahlık anlayışı da değişmiş ve Türk devlet felsefesinin temel umdelerinden olan hâkimiyetin hanedan ailesinin ortak malı olması anlayışı terk edilmiş ve devlet-padişah özdeşliğine dayanan patrimonyalizm ya da sultanizm anlayışı devlet felsefesine egemen olmuştur. İstanbul’un II. Mehmed tarafından fethedilmesinden sonra esasen “fetheden” anlamına gelen Fatih sıfatı dahi II. Mehmed ile özdeş bir isim olarak kabul edilmeye başlamıştır. II. Bayezid dönemi, II. Mehmed dönemindeki kadar parlak fetihlerin gerçekleştirilemediği, merkezileşme yolunda II. Mehmed döneminde atılan ve reayanın bir kesimin tepkisine neden olan politikaların bir kısmının terk edildiği bir dönem olmuştur. Siyasi faaliyetleri dışında II. Mehmed ile II. Bayezid’in fıtrat olarak da oldukça farklı özelliklere sahip oldukları anlaşılmaktadır. Tüm bu nedenlerden dolayı II. Bayezid devrinde yazılmış tarih eserlerinin bir kısmında II. Mehmed devri “devr-i sâbık” olarak kabul edilmiş ve eleştirel ifadelerle anılmıştır. Yine bu dönemde yazılmış eserlerin önemli bir kısmında merkezileşme karşıtlığı olarak okunabilecek bazı ifadeler bulunmaktadır. Bu çalışma, II. Bayezid dönemi gibi çok farklı tarzlarda ve çok sayıda tarih eseri yazılan bir dönemde, Fatih Sultan Mehmed dönemine yöneltilen “devr-i sabık” eleştirisinin nasıl yapıldığı, merkezileşmenin niçin bir tepkiye yol açtığı sorularına cevap verme amacındadır.
With the conquests made at the time of Mehmed, the Ottoman lands expanded considerably, and the political structure evolved from a state to an empire. Owing to the change of borders and political structure, the understanding of sultanate also changed and the understanding of sovereignty being the common property of the dynasty family, which was one of the basic principles of Turkish state philosophy, was abandoned, and the understanding of patrimonialism or sultanism based on the state-sultan identity dominated the state philosophy. After the conquest of Istanbul by Mehmed II, even the title of Fatih, which essentially means "the conqueror", started to be accepted as a name identical with Mehmed II. The period of Bayezid II was a period when no conquests as glorious as those in the period of Mehmet II could be made, and some of the steps that were taken during the reign of Mehmed II with a view to centralization and which caused the reaction of a section of the subjects were abandoned. It is understood that apart from their political activities, Mehmed II and Bayezid II possessed quite different features in terms of their natures. Due to all these reasons, some of the historical works written during the reign of Bayezid II deemed the period of Mehmed II as "the former government" and was referred to with critical statements. Likewise, there were some expressions that can be interpreted as opposition to centralization in most of the works written in this period. This study aims to answer the questions of how the criticism of “former government" was directed to the period of Sultan Mehmed the Conqueror during the reign of Bayezid II, in which many historical works were written in various different styles, and why centralization caused a reaction.
Sultan Mehmed the Conqueror Bayezid II, former government (always in a derogatory manner) anti-centralization
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Philosophy |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2020 |
Submission Date | September 28, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 5 |
.