Altı asırdan fazla sürmüş Osmanlı Devleti üzerine geniş bir literatür bulunmaktadır. Yerli-yabancı ve de farklı disiplinlerden çok sayıda araştırmacı, son büyük Türk “imparatorluğu”nun her dönemini, her kurumunu, her aktörünü hatta her unsurunu derinlemesine incelemiştir. Bunlarla birlikte her olgunun, kişinin, kurumun, dönemin kısaca her konunun aynı yoğunlukta ele alın(a)madığı belirtilmelidir. Bu durum siyasal, ideolojik, teknik, pragmatik birçok sebepten kaynaklanır. Bu bağlamda Osmanlı tarihi üzerine yapılan çalışmalar arasında “bilim” ve “ulema” konularındakiler göreceli olarak sınırlıdır. Osmanlı bilimi ve uleması üzerine çalışmaların sınırlı olması, bilgi eksiliklerine o da Osmanlıda bilimin olmadığı şeklinde bir düşünceye, yanılgılara, yanlış kanaatlerin oluşmasına sebep olmaktadır. Ayrıca Gürsoy Akça’nın Osmanlı Devleti’ne yönelik yetersizliğine hatta eksikliğine dikkat çektiği alanlardan biri, Osmanlı Devleti’nde İslam’ın etkinlik derecesine yönelik olarak ayrıntılarıyla ortaya konulmuş bir çalışmanın olmamasıdır. Buna paralel olarak da Osmanlıda dinin devlet ve toplum örgütlenmesi ve işleyişindeki konumunu ve belirleyiciliğinin ortaya konulmasının günümüz din-devlet ilişkileri odaklı tartışmalar açısından da önem taşıdığını ileri sürmektedir. Akça’ya göre (2010, s. 21-22), Osmanlı’da İslam’ın devlet işleyişine ve ideolojisine olan katkısının belirlenmesi, Türk toplumundaki din odaklı tartışmaların çözümüne yardımcı olduğu kadar, Osmanlı bakiyesi toplumların ilgili çözülmesine de katkı sağlayacaktır. Bu metinde, Gürsoy Akça’nın Palet Yayınlarından basılan Osmanlı Devletinde Bilgi ve İktidar (2010) adlı kitabı değerlendirilmektedir.
Gürsoy Akça, özel olarak Osmanlı ilmiye teşkilatı ve uleması bağlamında çok sayıda çalışma olduğunu belirtirken bazı eksikliklere dikkat çekmektedir: “…Fakat ulemanın ideolojik misyonunu ve devlet içindeki konumu ve etkinliği otorite ilişkileri temelinde yeterince tartışılmamıştır.” Akça, çalışmasında ileri sürdüğü bu eksikliği gidermeyi amaçlamaktadır. Çalışmada, “ulemanın devlete bağlılığının dini, sosyal ve politik sonuçlarının olduğu” varsayılmaktadır. Bu varsayımdan hareketle de ulemanın devlete eklemleşmesinin dini-politik etkileşime yansımaları, iktidar ilişkileri temelinde değerlendirilmektedir. Gürsoy Akça, bu çerçevede çalışmanın temel amacını, “Osmanlı ulemasının Osmanlı sosyo-politiğindeki konumunun ve işlevlerinin belirlenmesi, ulema-devlet etkileşiminin aydınlatılması” şeklinde açıklamaktadır. Akça’nın çalışması gerek literatüre bir katkı olarak gerekse de çalışmada yer alan temel ve tali/yan konularla ilgili geçmişten bugüne varolan tartışmalar hakkında bilgiler içermektedir. Gürsoy Çalışma, temel nitelikte olmakla birlikte ihmal edilen bir alanla ilgili boşluğun giderilmesinde önemli bir çabadır. Kısaca Osmanlı Devletinde Bilgi ve İktidar, Osmanlı ulema “zümresinin” kapsamlı bir sunumudur.
Altı asırdan fazla sürmüş Osmanlı Devleti üzerine geniş bir literatür bulunmaktadır. Yerli-yabancı ve de farklı disiplinlerden çok sayıda araştırmacı, son büyük Türk “imparatorluğu”nun her dönemini, her kurumunu, her aktörünü hatta her unsurunu derinlemesine incelemiştir. Bunlarla birlikte her olgunun, kişinin, kurumun, dönemin kısaca her konunun aynı yoğunlukta ele alın(a)madığı belirtilmelidir. Bu durum siyasal, ideolojik, teknik, pragmatik birçok sebepten kaynaklanır. Bu bağlamda Osmanlı tarihi üzerine yapılan çalışmalar arasında “bilim” ve “ulema” konularındakiler göreceli olarak sınırlıdır. Osmanlı bilimi ve uleması üzerine çalışmaların sınırlı olması, bilgi eksiliklerine o da Osmanlıda bilimin olmadığı şeklinde bir düşünceye, yanılgılara, yanlış kanaatlerin oluşmasına sebep olmaktadır. Ayrıca Gürsoy Akça’nın Osmanlı Devleti’ne yönelik yetersizliğine hatta eksikliğine dikkat çektiği alanlardan biri, Osmanlı Devleti’nde İslam’ın etkinlik derecesine yönelik olarak ayrıntılarıyla ortaya konulmuş bir çalışmanın olmamasıdır. Buna paralel olarak da Osmanlıda dinin devlet ve toplum örgütlenmesi ve işleyişindeki konumunu ve belirleyiciliğinin ortaya konulmasının günümüz din-devlet ilişkileri odaklı tartışmalar açısından da önem taşıdığını ileri sürmektedir. Akça’ya göre (2010, s. 21-22), Osmanlı’da İslam’ın devlet işleyişine ve ideolojisine olan katkısının belirlenmesi, Türk toplumundaki din odaklı tartışmaların çözümüne yardımcı olduğu kadar, Osmanlı bakiyesi toplumların ilgili çözülmesine de katkı sağlayacaktır. Bu metinde, Gürsoy Akça’nın Palet Yayınlarından basılan Osmanlı Devletinde Bilgi ve İktidar (2010) adlı kitabı değerlendirilmektedir.
Gürsoy Akça, özel olarak Osmanlı ilmiye teşkilatı ve uleması bağlamında çok sayıda çalışma olduğunu belirtirken bazı eksikliklere dikkat çekmektedir: “…Fakat ulemanın ideolojik misyonunu ve devlet içindeki konumu ve etkinliği otorite ilişkileri temelinde yeterince tartışılmamıştır.” Akça, çalışmasında ileri sürdüğü bu eksikliği gidermeyi amaçlamaktadır. Çalışmada, “ulemanın devlete bağlılığının dini, sosyal ve politik sonuçlarının olduğu” varsayılmaktadır. Bu varsayımdan hareketle de ulemanın devlete eklemleşmesinin dini-politik etkileşime yansımaları, iktidar ilişkileri temelinde değerlendirilmektedir. Gürsoy Akça, bu çerçevede çalışmanın temel amacını, “Osmanlı ulemasının Osmanlı sosyo-politiğindeki konumunun ve işlevlerinin belirlenmesi, ulema-devlet etkileşiminin aydınlatılması” şeklinde açıklamaktadır. Çalışma, Osmanlı tarihini bugüne de ışık tutan bir açıdan derinlemesine ortaya koymaktadır. Bu açı, din ve onun temsilcileri kabul edilen ulemadır. Bu kesimin siyasetle, devletle, bilimle ilişkisidir. Osmanlı devlet bürokrasisinin her kademesinde, her tabakadaki işleyişte ulema etkindir. Bu etkinlik çalışmada gösterilmektedir. Ulemanın devlet ve toplum üzerindeki etkinliği örnekler eşliğinde açıklanmış, bu durumun motivasyonu, sebepleri ve sonuçları üzerinde tespitler, değerlendirmeler yapılmıştır. Ulemanın etkisinin ve gücünün kaynaklarına yer verilmiştir. Akça, son kertede siyaset kurumunun diğer kurumları ne şekilde baskılayabileceğini göstermektedir. Bu bağlamda ulema ile politik kurumlar arasındaki ilişkinin tüm yönleriyle ortaya konulduğu belirtilmelidir. Çalışmada, ulemanın misyonun daha iyi anlaşılması için, İslâm’ın dinsel örgütlenmesine, süreçlerine ve kurumlarına da yer değinilmektedir. Böylece ulemanın kurumsallaşmasının tarihsel kökenleri ve hatta motivasyonları da irdelenmektedir. Akça’nın çalışması gerek literatüre bir katkı olarak gerekse de çalışmada yer alan temel ve tali/yan konularla ilgili geçmişten bugüne varolan tartışmalar hakkında bilgiler içermektedir. Gürsoy Çalışma, temel nitelikte olmakla birlikte ihmal edilen bir alanla ilgili boşluğun giderilmesinde önemli bir çabadır. Kısaca Osmanlı Devletinde Bilgi ve İktidar, Osmanlı ulema “zümresinin” kapsamlı bir sunumudur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology |
Journal Section | Book Reviews |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2020 |
Submission Date | October 31, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 5 |
.