Kapitalizm, tarihsel olarak içinde bulunduğu çeyrek yüzyılı aşkın bir sürede; üretimsel formasyonunda ciddi anlamda bir dizi değişimler meydana gelmiştir. Bu değişimlerin en okunabilir görüngüsünü, emek pratikleri oluşturmaktadır. Emek, geleneksel anlamda fiziksel bir üretim yapısının dışında; enformasyon ve iletişim teknolojileri aracılığıyla, bilişsel ve dijital olarak da “artı değer” yaratabilmekte ve sermayenin basıncıyla yaşamın her alanında negatif bir karşılaşma yaşayabilmektedir. Bu durum; toplumun yeni yönetimsellik paradigmasıyla da yakından ilişkilidir. Yeni yönetimsellik paradigmasını oluşturan teori ve pratikler bütünü, neoliberal ilkeler yoluyla kendisini kurgular. Bu süreç bir başka deyişle; neoliberal yönetimsellik olarak adlandırılır. Neoliberal yönetimsellik anlayışı, her şeyden önce toplumun ve toplumsal yapıların bir tür şirket gibi; kendini yönetmesi ve kâra endeksli bir mantıkla hareket etmesini talep eder. Diğer bir deyişle, top yekûn “toplumun ekonomikleşmesi” beklentisini arzular. Bu arzu, aynı zamanda yeni bir özne tipolojisini de beraberinde getirir. Neoliberal özne olarak betimlenen yeni özne, yaşamını başarı ve performansa dayalı bir şekilde tasarlar. Başarısız bir durumda, suçlu ve sorumluyu dışarıda aramaktansa kendi öznelliğinde/benliğinde arar. Bu da sermayenin kendi ihtiyaçlarını üretmesi/karşılaması noktasında sömürüye açık bir öznenin imali demektir. Özellikle bu süreç, emek pratiklerinde kendini serimler. Emeğin geleneksel olarak sınırları önceden belirlenmiş mekanlar içerisinde sermaye tarafından sömürülme pratikleri, bugün kendini dijital ve gayri-maddi olan emek pratikleri içerisinde de göstermektedir. Sermaye, sömürü alanını genişleterek sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Bu sürdürebilirlik, her şeyden önce kapitalizmde belli bir dizi maddi ve bilişsel değişimler yoluyla gerçekleşmektedir. Bu çalışmada; kapitalizmin maddi ve bilişsel değişim ve dönüşümü sonucu yeni emek biçimleri olarak ortaya çıkan, dijital emek ve gayri-maddi emek ve bu emek pratikleri içerisinde neoliberal öznenin sömürüye nasıl içkin kılındığı serimlenmektedir.
Capitalism has historically been in more than a quarter of a century; A series of serious changes have occurred in the productive formation. The most readable phenomenon of these changes is labor practices. Apart from a physical production structure in the traditional sense, labor can also create "surplus value" cognitively and digitally through information and communication technologies, and can experience a negative encounter with the pressure of capital in all areas of life. This situation is closely related to the new governmentality paradigm of the society. The set of theories and practices that make up the new governmentality paradigm constructs itself through neoliberal principles. This process, in other words, is called neoliberal governmentality. The neoliberal understanding of governmentality, first, demands that society and social structures govern themselves like a company and act with a profit-oriented logic. In other words, it desires the prospect of an overall "economization of society". This desire also brings along a new subject typology. The new subject, who is described as a neoliberal subject, designs its life based on success and performance. The new subject, described as a Neoliberal subject, designs his life based on success and performance. In a failed situation, Neoliberal seeks guilt and responsibility within its own subjectivity rather than outside. This means that a subject is open to exploitation at the point where capital meets its own needs. Especially this process reveals itself in labor practices. The practices of exploitation of labor by capital in traditionally predetermined spaces show itself today in digital and intangible labor practices. Capital provides its sustainability by expanding the area of exploitation. At the outset, this sustainability is realized through a certain series of material and cognitive changes in capitalism. In this study, digital labor and immaterial labor besides how the neoliberal subject is immanent to exploitation within these labor practices are shown.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | June 30, 2022 |
Publication Date | June 30, 2022 |
Submission Date | April 23, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 9 |
.