Nazarî irfan
konusunda en büyük âlimlerden biri olan Şeyh-i Ekber İbnü’l-Arabî’nin
fikirlerinin Yemen’de yayılmasını sağlayan sûfîler çoğunlukla Yemen’e sonradan
dışarıdan gelmiş olanlardır. Bir başka ifadeyle Yemen’in iç dinamiklerinden
ziyade dışarıdan gelenler tarafından bu fikirlerin transfer edildiği
anlaşılmaktadır. Bu sûfîlerin sayısı az olsa da bölgeyi etkileme düzeyi yüksek
olmuş ve onların düşünceleri özellikle hicri sekizinci ve dokuzuncu yüzyıllarda
bu bölgede büyük bir hüsn-ü kabul görmüştür. Ancak İbnü’l-Arabî’nin
görüşlerinin beklenmedik şekilde hızla yayılması medrese çevresini rahatsız
etmiştir. Özellikle fakihler zaman zaman Yemen’de İbnü’l-Arabî takipçilerini
şiddetli bir şekilde eleştirmişler ve bu konuda reddiyeler yazmışlardır. İbnü’l-Arabî
düşüncesinin Yemen’de yaygınlaşarak fukahanın eleştirilerine karşı müdafaa
edilmesinde Yemen’e yine dışarıdan gelen diğer bir sûfî âlimin büyük katkıları
olmuştur. Bu kişi sözlükçülük alanındaki birikimi ile tanınan Mecdüddîn
Muhammed b. Ya‘kûb el-Fîrûzâbâdî’den (ö. 817/1415) başkası değildir. Fîrûzâbâdî ile bu dönemde sûfîlere liderlik
eden İsmail b. İbrahim el-Cebertî arasında sıkı bir bağ vardır. Cebertî
medresesi İbnü’l-Arabî’nin ve Fîrûzâbâdî’nin eserlerini yaymış ve bu, Yemen’de
büyük bir etki yapmıştır. Bu eserlerin, Cebertî medresesi eliyle yayılması
üzerine medrese hocaları özellikle vahdet-i vücûd gibi konularda sûfîleri
eleştirmeye başlamıştır. Öyle ki bazen bu çatışmayı durdurabilmek için zamanın
iktidarı devreye girmek zorunda kalmıştır. Bunun üzerine İbnü’l-Arabî
düşüncesini reddetmeye ve bu görüşleri çürütmeye yönelik olarak pek çok fakih
reddiye yazmışlardır. Bu makale, Yemen’e dışarıdan gelmiş kadı Fîrûzâbâdî’nin,
âlim ve fakih kimliğinin yanında onun bir İbnü’l-Arabî müdâfii olarak,
bilinmeyen bir başka yönünü incelemektedir. Onun özellikle kadı İbnü’l-Hayyât’ın
Nazîru’s-Suâl ve’l-Cevâb risalesine reddiye olarak yazdığı Risâle
fi’r-Red ʻale’l-Muʻterizîn ʻalâ İbni’l-ʻArabî: Reddü’l-Muʻtezirîn ale’ş-Şeyh
Muhiddîn’i ve bilahare kaleme aldığı el-İgtibât bi Muʻâleceti
İbni’l-Hayyât fî Ecvibeti Mesâ’ile Sü’ile ʻanhâ bi-Hakkı Muhyiddîn İbni’l-ʻArabî:
el-İgtibât bi Mu‘âleceti İbni’l-Hayyât’ı konumuz açısından önem arz
etmektedir.
The sufis
that spread ideas of Ibn al-Arabī known one of the greatest scholars of
theoretical wisdom as al-S̲h̲ayk̲h̲ al-Akbar in Yemen are mostly migrated to
Yemen from foreign countries. In other words it is understood that these ideas
were transferred from foreign countries rather than from the internal dynamics
of Yemen. Although the number of incoming dervishes was low, the level of
influencing the region was high and the ideas of these mystics have been widely
accepted in this region, especially in the eighth and ninth Hijri centuries.
However, the unexpected expansion thoughts of Ibn al-Arabī disturbed the
madrasa scholars in Yemen. Especially Islamic law scholars have criticized the
followers of Ibn al-Arabī in Yemen from time to time. These scholars wrote
reviews on the Ibn al-Arabī school and against the dervishes who defended this
school. Another Ṣūfī scholar coming from
Yemen to another country, made great contributions in defending the idea of Ibn
al-Arabī against the criticism of law scholars in Yemen. This person is none
other than Mad̲j̲d al-Din al-Fīrūzābādī (d. 817/1415), who is known for his
superb lexicological accumulation. During this
period Ismāʿīl b. Ibrāhīm al-Jabartī was the leader of the Ṣūfīs. There is a
close connection between al-Fīrūzābādī and al-Jabartī. The Jabartī madrasa
spread works of Ibn al-Arabī and al-Fīrūzābādī. This situation had a big impact
in Yemen. When these books spread through the
Jabartī madrasa, madrasa scholars began to criticize Ṣūfīs especially about the
wahdat al-wujud that adopting the school of Ibn al-Arabī. So sometimes in order
to stop this conflict, the sultan of that period had to take action. In order to deny the thought of Ibn al-Arabī and refute his opinions, many
madrasa scholars wrote books. This article examines another unknown aspect of
an Islamic jurist al-Fīrūzābādī as defender of Ibn al-Arabī who came to Yemen
from abroad. His articles, especially Risāle fi’r-Red ʻalā al-Muʻterizīn ʻalā Ibn
al-Arabī: Reddü’l-Muʻtezirīn ʻalā al-S̲h̲ayk̲h̲ Muhiddīn, which he wrote as
criticize in jürist Ibn al-Hayyāt’s Nazīru’s-Suāl ve al-Cevāb article,
and later el-İgtibāt bi Muʻāleceti İbn al-Hayyāt fī Ecvibeti Mesā’ile Sü’ile
ʻanhā bi-Hakkı Muhyiddīn Ibn al-Arabī: el-İgtibāt bi Mu‘āleceti İbnü'l al-Hayyāt
are very important for our topic.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 28, 2018 |
Submission Date | December 5, 2018 |
Acceptance Date | December 27, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 |