Sanat, yaşadığı devirden bağımsız değildir. XVI. yy.da doğuda, batıda, denizlerde iyiden iyiye kendini hissettiren Osmanlı'yı, saraya yakınlığıyla bilinen ve devrinin en büyük şairlerinden olan Bâkî'nin kasidelerinde çok net görebiliyoruz. Sınırların genişlediğini, devletin sanatçı kimliğini, devletin askerî ve iktisâdi gücünü, askerlikle ilgili kelimeleri, her zaman zaferlerle sonuçlanan savaşları görebiliyoruz. Bunun yanı sıra benzetmelere konu olan kahramanların, Türk kahramanlarından ziyade İranlı kahramanlardan seçilmiş olması, o dönem Türk kültürü üzerindeki yabancı kültürlerin etkisini göstermesi bakımından önemlidir.
Art is not apart from the era in which it lives. In Bâki's qasidas, we can see Ottoman Empire so clearly as a power which asserted itself in the east, in the west and in seas in the 16th century. It is known that he had good relations with the leading staff of Ottoman Empire, and he was one of the greatest poets of his period. In his poetry, it is clearly seen that the expansion of the borders of Ottoman Empire, the identity of the state as an artist, the military and the economic power of the state, the words related to the military profession, the wars which always resulted in victory are seen clearly. Furthermore, the heroes who treated as topic in figures of speech were selected among Iranian heroes, instead of Turkish heroes. It is important in that it shows the influence of the foreign cultures on Turkish culture of that time.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Public Administration |
Authors | |
Publication Date | March 1, 2009 |
Published in Issue | Year 2009 Volume: 4 Issue: 2 |