Bu çalışmada, kliniğimizde
invaziv meme karsinom tanısı almış 79 olgunun retrospektif olarak
immünohistokimyasal boyanma profillerinin analizini yapmak yolu ile moleküler
alt tiplerinin belirlenmesi (lüminal A, lüminal B, human epidermal büyüme
faktörü reseptörü 2 (HER2) eksprese eden, bazal-like ve null tip) ve bu
subtiplerin prognostik faktörlerle ilişkisinin değerlendirilmesi amaçlandı. Tüm
olgulara ait seçilmiş tümör bloklarında immünohistokimyasal olarak, ER, PR,
HER2 ve CK5/6 ekspresyonları değerlendirildi. En sık görülen histolojik tip
invaziv duktal karsinomdu. Lüminal A, en sık moleküler subtipti. Lüminal
A’ların çoğunun grade’i II iken, bazal-like tümörlerin tamamı grade III olarak
bulundu. Grade I olguların çoğu lüminal A tipindeydi. Olguların yarısına
yakınında tanı anında tümör çapı 2-5cm arasındaydı. Literatürle uyumlu olarak,
2cm’den küçük tümör oranı lüminal A tipte fazlaydı. 2 adet medüller karsinom
olgusu literatürle uyumlu olarak bazal-like tip olarak bulundu. Bazal-like
grupta tümör derecesi diğer tiplere göre daha yüksekti. İstatiksel olarak
moleküler subtipler ve prognostik faktörlerle anlamlı ilişki saptanmadı.
In this study, we analyzed retrospectively by
immunohistochemical staining profiles of molecular subtyping of 79 invasive
breast carcinomas in our clinic. It is aimed to evaluate the relation between
prognostic factors and these subtypes (luminal A, luminal B, human epidermal
growth factor receptor 2 (HER2) overexpressing, basal-like and null type). Immunohistochemically,
ER, PR, HER2 and CK5/6 expressions were evaluated in selected tumor blocks of
all cases. The most common histological type was invasive ductal carcinoma.
Luminal A was the most frequent subtype. While most luminal A tumors were grade
II, most basal-like tumors were grade III. The majority of grade I tumors were
luminal A. Nearly half of the patients had tumors between 2-5cm in diameter at
diagnosis. Similar to the literature, tumors rate smaller than 2cm was higher
in luminal A type. 2 medullary carcinoma cases were consistent with the literature
found in the basal-like type. In basal-like group, the tumor grade was higher
than in other groups. Significant relationship was not found statistically
between molecular subtypes and prognostic factors.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | January 31, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 14 Issue: 1 |