güvendiği adamlardan biri olarak, mâbeyn ferikliğine getirilmiş, Ali Suavî’nin mahlû‘ hükümdar V. Murâd’ı tekrar tahta çıkartmak üzere tertiplediği Çırağan Baskını (21 Mayıs 1878) akabinde son derece artan ve bütün davranışlarına yön veren şüphe ve vehminin kurbanı olarak azle uğramış ve Anadolu’da bir dizi valiliklere tayin edilmiş olarak âdeta örtülü bir sürgün cezasına çarptırılmış olarak uzun seneler İstanbul’a dönememiş, döndükten sonra da (1887) vefat tarihine kadar (21 Şubat 1896) tarassut altında yaşamak zorunda kalmıştır. Bu anlamda uğradığı muamele ve paylaştığı akıbet, kardeşi Murâd’ın adamı ve Genç Osmanlılar camiasından addettiği, bu yüzden Berlin ve Viyana sefirlikleriyle bir daha dönmemek üzere memleketten uzaklaştırdığı Sadullah Paşa (ö. 1881)1 ile 93 Savaşı’nın müsebbibi olarak gördüğü ve son derece nefret ettiği Mithad Paşa ve “süfelâ-yı meşhûreden” Namık Kemâl Bey (Hâtırât, s. 123) gibi daha bir dizi benzerleriyle aynıdır
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2011 |
Published in Issue | Year 2011 Volume: 37 Issue: 37 |