Urartu kalelerinden biri olan Kef Kalesi, Bitlis İli, Adilcevaz İlçe sınırları içerisinde Süphan Dağı’nın eteklerinde 2300 rakımıyla Van Gölü’ne hâkim volkanik bir tepe üzerinde yer almaktadır. Kale, Van Gölü havzasına inen önemli bir geçiş güzergâhı üzerinde bulunmaktadır. Urartu Kralı II. Rusa (MÖ 685-645) döneminde inşa edilen Kef Kalesi, krallığın zenginliğini ve gücünü ortaya koyması bakımından önemlidir. Kef Kalesi’nde ilk kazılar 1964-1972 yılları arasında gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalarda tespit edilen mimari ve yazınsal değerdeki arkeolojik verilerle kalenin önemi ortaya çıkmıştır. Yaklaşık olarak 50 yıl aradan sonra Kef Kalesi yeni dönem kazıları 2021 yılında başlatıldı. Bu çalışmada, 2021 ve 2022 yılında Kef Kalesi’nde ulaşılan arkeolojik ve filolojik verilerin değerlendirmelerine yer verilmektedir. Arkeolojik veriler ilk dönem kazıları ve bulgularıyla bağlantılı bir şekilde yorumlanmaktadır. Kalenin büyük salonunda çalışmalar başlamış, burada yer alan fil ayakları yeniden ayağa kaldırılmıştır. Kef Kalesi ikinci dönem kazılarında çanak çömlek parçalarının yoğun bir şekilde ele geçtiği hizmet odaları tespit edilmiştir. Birbirleri ile bağlantılı olan bu odalarda öğütme aletlerinin de ele geçmesi, odaların, sarayın mutfak bölümü olabileceğini düşündürmektedir. Yüzey araştırması ve kazı sürecinde Urartu çivi yazılı iki parça bulunmuş ve bu parçaların okuması yapılmıştır. Kalede bulunan tanrısal motifli ve mitolojik sahneler içeren çivi yazılı taş bloklar, Urartu arkeolojisinin Kef Kalesine özgü önemli buluntularındandır. Bazalt taş bloklara işlenmiş yazıtlarda geçen ašiḫusi sözcüğünün ‘aş/bereket evi’ anlamıyla tarihsel dil etkileşimleri ve etimoloji çalışmalarına kaynaklık edeceği anlaşılmaktadır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Adilcevaz Kaymakamlığı'na teşekkür ederiz.
Kef Fortress of Urartu, is located on a volcanic hill overlooking Lake Van with an altitude of 2300 on the skirts of Süphan Mountain within the borders Adilcevaz Districts of Bitlis Province. The fortress is located on an important transition route leading to the Van Lake basin. Kef Fortress and its surrounding settlement, built during the reign of Urartian King Rusa II (685-645 BC), are important in terms of revealing the wealth and power of the kingdom. The first excavations in Kef Fortress were carried out between 1964-1972. With the important architectural and literary archaeological information discovered in these investigations, the significance of the fortress has been made clear. The excavations for Kef Fortress's new age were restarted in 2021 after a hiatus of over 50 years. This study incorporates analyses of the archaeological and philological information gathered in Kef Fortress in 2021 and 2022. Archaeological data are interpreted in connection with the early excavations and findings. Work has begun in the Great Hall of the fortress, and the elephant feet here have been resurrected. During the second period excavations of Kef Fortress, service rooms where sherds were intensively found. The fact that grinding tools were also found in these interconnected rooms suggests that the rooms may have been the kitchen section of the palace. During the survey and excavation, two pieces of Urartian cuneiform were found and these pieces were read. Cuneiform stone blocks with divine motifs and mythological scenes found in Kef Fortress, are important finds of Urartian archeology. It is understood that the word ašiḫusi, which is mentioned in the inscriptions carved on basalt stone blocks, will be a source for historical language interactions and etymology studies with the meaning of 'house of food/fertility'.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Archaeology |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | March 29, 2023 |
Submission Date | January 15, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |
OANNES Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. (CC BY NC)
Dergimize yalnızca Eskiçağ Tarihi, Arkeoloji ve Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri alanlarından yayın kabulü yapılmaktadır. Diğer alanlardan gönderilen yayınlar değerlendirmeye alınmamaktadır.