The historical development of any region is closely tied to its natural landscape. In prehistoric times, when humans could not dominate nature, the physical environment played a more active role over the course of historical events. When selecting where to settle, natural environmental features, such as sufficient natural resources, availability of agricultural land, suitable climatic conditions and topography that provided natural shelters were a priority. As a result of this, settlements were clustered in certain areas. In prehistoric times when modes of transportation were minimal, mountain ranges primarily determined the distribution and spheres of interaction of cultures Intercultural relations were only possible along mountain passes, river valleys or coasts. In this article, the settlement densities of the Lycia/Pisidia Region, which mainly were formed due to landscape, the chronology and characteristics of the pottery and its relations with other ceramic groups in southwestern Anatolia were revaluated with more concrete data and a new perspective. Undoubtedly, M. Özsait's surveys, especially in the Pisidia Region, significantly contributed to forming this new perspective.
Bir bölgenin tarihinin gelişimi o bölgenin doğal ortam özellikleri ile yakından ilişkilidir. İnsanoğlunun henüz doğaya yeterince egemen olamadığı prehistorik dönemlerde fiziki ortam özellikleri, tarihi olayların seyrinde çok daha etkin rol oynamıştır. Yerleşme yerlerinin seçiminde, öncelikle doğal kaynakların yeterli olması, tarıma uygun toprakların varlığı, ikliminin uygunluğu ve topografyanın doğal koruma sağlaması gibi doğal ortam özellikleri önceliklidir ve bu seçimin sonucu olarak yerleşmeler belirli alanlarda kümelenmiştir. Ulaşım imkânlarının çok sınırlı olduğu prehistorik dönemlerde, dağ sıraları çoğunlukla kültürlerin yayılım ve etkileşim alanlarını belirlemiş; kültürlerarası ilişkiler sadece dağlar arasındaki geçitler, akarsu vadileri veya kıyılar boyunca sağlanabilmiştir. Bu makele ile, Likya/Pisidya Bölgesi’nin, büyük oranda coğrafyaya göre oluşan yerleşim yoğunlukları, çanak çömleğinin kronolojisi, özellikleri, bölgesel grupları ve Güneybatı Anadolu’daki çanak çömlek grupları ile olan ilişkileri daha somut verilerle ve yeni bir bakış açısıyla yeniden ele alınmıştır. Söz konusu bu yeni bakış açısının oluşmasında, şüphesizdir ki, M. Özsait’in özellikle Pisidya Bölgesi’nde gerçekleştirdiği yüzey araştırmalarının katkısı büyüktür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Archaeology |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 21, 2021 |
Submission Date | July 31, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |
OANNES Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. (CC BY NC)
Dergimize yalnızca Eskiçağ Tarihi, Arkeoloji ve Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri alanlarından yayın kabulü yapılmaktadır. Diğer alanlardan gönderilen yayınlar değerlendirmeye alınmamaktadır.