The first traces of the relationship between man and lion appeared about 40000 years ago in the Paleolithic period of Europe. This relationship entered a cultural process for the first time in the Early Mesopotamian period. In this culture, Gilgamesh appears as the figure representing human beings. While Gilgamesh mostly was a figure who defeated lions, he was sometimes seen as a hero who tamed and controlled him. In the later Assyrian Age, the lion emerged as a propaganda tool, especially by hunting. The king himself kills the lion in the scenes that decorate the palace walls. This iconography was also continued by the Late Hittite principalities. Heracles replaced Gilgamesh in both Anatolia and Greece in the Archaic period. As Heracles kills the lion, he actually represents all the Greek heroes. Achilles, on the other hand, confronts Hector by identifying himself with the lion. This iconography was emphasized in the art of vase painting in Greece and in tomb reliefs in Anatolia. Lycia and Lydia in Anatolia are particularly striking in this regard. As an element of heroism, the history of identification with the lion was also continued by the personalities Alexandros and Commodus. They appear in the capacity of being as mighty as the lion itself, rather than killing the lion itself. The concept of power constitutes the basis of the lion-man struggle, understood to have continued until the late antiquity. The lion has been the most important animal that satisfied the egocentric feelings of the ancient man, often killed, and sometimes substituted. As a result of this 40000-year-old relationship and war, the human population is about 9 billion today, while the lion population is only 25000.
İnsan ve aslanın ilişkisine dair ilk izler Avrupa'nın Paleolitik Dönemi’nde yaklaşık 40.000 yıl önce karşımıza çıkar. Bu ilişkinin kültürel bir sürece girmesi ise ilk kez Erken Mezopotamya Dönemi’nde olmuştur. Bu kültürde insanı temsil eden figür olarak karşımıza Gılgamış çıkmaktadır. Gılgamış çoğu kes aslanı alt eden bir figürken bazen de onu evcilleştiren ve kontrol eden bir kahraman olarak görülür. Daha sonraki Asur Çağı’nda aslan özellikle avlanmasıyla bir propaganda aracı olarak ortaya çıkar. Saray duvarlarını süsleyen sahnelerde aslanı bizzat kral öldürmektedir. Bu ikonografi Neo Hitit beyliklerince de sürdürülmüştür. Arkaik Dönem’de gerek Anadolu'da gerekse Yunanistan'da Gılgamış'ın yerini Herakles almıştır. Herakles aslanı öldürürken aslında tüm Hellen kahramanlarını temsil eder. Akhilleus ise kendini aslanla bir tutarak Hektor'un karşısına çıkmaktadır. Bu ikonografi, Yunanistan'da vazo resim sanatında, Anadolu'da ise mezar kabartmalarında vurgulu bir biçimde görülür. Anadolu'da Lykia ve Lydia özellikle bu konuda dikkat çekicidir. Bir kahramanlık unsuru olarak, aslanla özdeşleşme tarihi kişilikler İskender ve Commodus tarafından da sürdürülmüştür. Onlar aslanı öldürmeden ziyade bizzat aslan kadar kudretli olma sıfatıyla karşımıza çıkarlar. Geç Antik Dönem’e kadar sürdüğü anlaşılan aslan- adam mücadelesinin temelini ise güç kavramı oluşturur. Aslan çoğu zaman öldürülerek bazen de yerine geçilerek Eskiçağ adamının egosantrik duygularını tatmin eden en önemli hayvan olmuştur. 40.000 yıllık bu ilişkinin ve savaşın sonucunda insan nüfusu bugün yaklaşık 9 milyarken, aslan nüfusu ancak 25.000 kadardır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Archaeology |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 21, 2021 |
Submission Date | May 17, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 3 Issue: 2 |
OANNES Journal is licensed under Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License. (CC BY NC)
Only publications in the fields of Ancient History, Archeology and Ancient Languages and Cultures are accepted in OANNES Journal. Publications sent from other fields are not taken into consideration.
https://creativecommons.org/licenses/by-nc/4.0/deed.tr