Büyük Harbin ardından Osmanlı Devleti’nin tasfiyesiyle Batılı devletlerce müstemleke durumuna sokulan Arap Yarımadası, İkinci Dünya Savaşı sonrasında şekillenen dünya konjunktüründe yeni gelişmelerin odağı oldu. Yarımada, iki küresel güç arasında başlayan hakimiyet yarışının önemli mücadele alanlarından biri olarak öne çıktı ve her iki güç bölgeye kolay yerleşebilmek, en azından yeni üstler oluşturabilmek adına Arap toplumlarının kendi iç meselelerine sürekli müdahale ile gelişmeleri kendi çıkarlarına manipüle ettiler. Söz konusu yoğun küresel baskı, Orta Doğu’yu bir siyasi kriz alanına dönüştürdü ve her kriz, “komşunun evine düşen ateş” olarak Türk Dış Politikasına yansıdı, 1957 Suriye krizi, bunun tipik somut örneklerinden biridir. Gerek Suriye’nin, gerekse arkasındaki küresel hamî Sovyet Rusya’nın Türkiye’ye iki sınırdaş komşu olması nedeniyle Türk Dış Politikasında derin izler bırakmıştır.
The Arabian peninsula, which was reduced to the status of a colony following the dissolution of the Ottoman Empire After World War I, became the center of new developments shaped by post-war conjunture of World War II. The peninsula emerged as one of the important fields of struggle for world sovereignity between two world powers, each of which, in order to settle in the region or at least to create new bases there, constantly intervened in the internal affairs of the Arab nation and tried to manipulate the developments according to their own benefit. This global press, in the end, changed the Middle East into an area of political crisis and each crisis was reflected in the Turkish foreign policy, “as if a gift of fire from the neighbor.” The Syrian crisis of 1957 is one of concrete examples of such crises. This crisis had a deep impact both on Syrian and Turkish foreign policies, since the latter, sharing common boundaries with Russia, was under the protection of world power Soviet Russia.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | July 1, 2011 |
Published in Issue | Year 2011 Volume: 7 Issue: 2 |