Tasavvuf düşüncesi İslam medeniyetinin kendine has yapısı içerisinde
önemli bir yer sahip olmuştur. Bu düşüncenin yaygınlaşmasında ise
vakıflar yoluyla oluşturulan güçlü iktisadî arka planın yanında
mutasavvıfların da büyük payı bulunmaktadır. Mutasavvıfların tasavvuf
düşüncesi içerisinde önemli bir yere sahip olmalarında ise ortaya
koydukları sistemli düşünceler, bu düşünceleri ispata yönelik kaleme
aldıkları eserler ve yetiştirdikleri talebeler pay sahibi olmuştur. Bu
arka plan perspektifinde oluşan Osmanlı dönemi tasavvuf düşüncesinde de
mutasavvıfların gerek kurdukları tarikatlar ve teşkil ettikleri kolları
yönüyle gerekse de daha küçük ölçekte olarak ortaya koydukları
düşünceler yönüyle bu geleneği devam ettirdikleri görülmektedir. Bu
çalışmada ise mutasavvıflarla ilgili olarak tercüme-i hal kitaplarında
ve menakıbnâmelerde çizilen olumlu portrelerin dışında kalan bir figüre
sahip olan ve Osmanlı makamları nezdinde şüpheli bir kimse olarak
görülen Bursa Hindî Tekkesi Şeyhi Abdurrahman Efendi’nin faaliyetleri,
hakkında yürütülen soruşturma ile ilgili bilgilerin yer aldığı arşiv
belgesinde ve Bursa’da yaşayan mutasavvıfları konu edinen Yâdigâr-ı
Şemsî’de yer alan verilen karşılaştırılması suretiyle değerlendirilmeye
çalışılmıştır.
Journal Section | Makaleler |
---|---|
Authors | |
Publication Date | August 31, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 |